CAHİT SITKI TARANCI

CAHİT SITKI TARANCI

13/10/2023

“Memleket isterim

Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.”

 

Cumhuriyet devrinin ünlü şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’yı, vefatının sene-i devriyesinde rahmet ve saygıyla anıyoruz.  

 

CAHİT SITKI TARANCI (1910-1956)

Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Hüseyin Cahit’tir. İlk ve ortaokulu Diyarbakır’da okudu; daha iyi bir öğrenim görmesi için babası tarafından İstanbul’a Saint Joseph Lisesi’ne gönderildi. Daha sonra bu okuldan Galatasaray Lisesi’ne geçti. Burada ölünceye kadar dostlukları devam edecek olan Ziya Osman (Saba) ile tanıştı. Mezun olunca yine babasının isteğiyle Mülkiye Mektebi’ne kaydoldu (1931). Derslere karşı ilgisizliği ve çirkinliği dolayısıyla kendini içkiye vermesi, birtakım gönül maceraları yaşaması yüzünden dört yıl sonra diploma alamadan okuldan ayrılmak zorunda kaldı, ancak kaydını Yüksek Ticaret Mektebi’ne nakletti (1935). Bu arada Sümerbank’ta memur olarak çalışmaya başladı (1936). Cumhuriyet gazetesinde hikâyelerini yayımlayan Nadir Nadi’nin maddî desteğiyle öğrenimine devam etmek üzere 1938 yılı sonlarında Paris’e gitti ve orada Ecole Sciences Politiques’e kaydoldu. Paris’te Oktay Rifat’la birlikte bir süre Paris Radyosu Türkçe Yayınlar Servisi’nde spiker olarak çalıştı. Temmuz 1940’ta Paris Almanlar tarafından bombalanırken Paris’i terkedip önce Lyon’a, oradan Cenevre’ye geçti. İsviçre’de kısa bir süre kaldıktan sonra güçlükle Türkiye’ye dönebildi. Bir süre Diyarbakır’da ailesinin yanında kalan Cahit Sıtkı, Mart 1941’de askere gitti; Ekim 1943’e kadar Ankara, Burhaniye ve Ilıca’da görev yaptı. Askerlik dönüşü işlerini İstanbul’a nakletmiş bulunan babasının yanında ticarethanenin muhasebe defterlerini tutmaya başladı. Ancak babasıyla anlaşmazlığa düşünce işten ve ailesinden ayrıldı. 1944 yılı sonlarında Ankara’ya gitti ve Anadolu Ajansı’na mütercim olarak girdi. Bu tarihten itibaren aralarında Orhan Veli Kanık, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday, Baki Süha Ediboğlu, Oktay Rifat, Ceyhun Atuf Kansu, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret Aksal, Sabahattin Eyüboğlu gibi şair ve yazarların bulunduğu edebiyatçılar çevresinde yaşamaya başladı. Daha sonra Toprak Mahsulleri Ofisi’nde yine mütercim olarak çalıştı; buradan Çalışma Bakanlığı’ndaki mütercimlik kadrosuna geçti. 1951’de Cavidan Hanım’la evlendi. 1954 yılında hastalandı; kısmî felç dolayısıyla konuşamadığı gibi hareket de edemiyordu. Hastalığı sırasında bir süre İstanbul’da, bir süre de Diyarbakır’da ailesinin yanında kaldı. Arkadaşı Samet Ağaoğlu’nun yardımıyla tedavi için gittiği Viyana’da öldü (12 Ekim 1956); cenazesi Türkiye’ye getirilerek Ankara’da toprağa verildi. Diyarbakır’da doğup büyüdüğü ev daha sonraki yıllarda Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi haline getirilmiştir.

Eserleri: Ömrümde Sükût (İstanbul 1933), Otuz Beş Yaş (İstanbul 1946), Düşten Güzel (İstanbul 1952), Ziya’ya Mektuplar (İstanbul 1957), Eşime ve Nihal’e Mektuplar (haz. İnci Enginün, Ankara 1989), Yazılar, Makaleler, Konuşmalar, Yanıtlar (haz. Hakan Sazyek, İstanbul 1995), Peyami Safa: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1940).

 

Kaynak:TDV İslâm Ansiklopedisi

Galeri