Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (125. Sayı)

Dergiler, Öteki ve Ötekinin Ötekisi
Üzeyir İlbak

Merhum Cemil Meriç “Dergi, Hür Tefekkürün
Kalesi” başlıklı yazısında dergi ve
dergici gençler için “Şöhreti fethe koşan
bir aydınlar ordusu. Kimi yarı yolda
kalacak, kimi yol değiştirecektir bu akıncıların. Belki
hiçbiri varamayacaktır hedefe. Genç düşünce, dergilerde
kanat çırpar. Yasak bölge tanımayan bir tecessüs;
tanımayan, daha doğrusu tanımak istemeyen. En
çatık kaşlılarında bile insanı gülümseten bir 'itimât-ı
nefs', dünyanın kendisiyle başladığını vehmeden bir
saffet var. Tomurcukların vaitkâr gururu. Bir şehrin iç
sokakları gibi mahrem ve samimidirler. Devrin çehresini
makyajsız olarak onlarda bulursunuz” der. [Bu Ülke].
Dergiler gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Kâğıt
maliyetleri ve tedariki ayrı bir zahmet. Bakanlığın
kütüphanelere dağıtılmak üzere aldığı dergileri yarı
yarıya azaltması da dergiler ve dergiciler için taşınması
zor bir yük. Her şeye rağmen genç dergiler yayın
hayatına başlıyor ve iyi şeyler yapıyor. Mart ayının
son haftası mütedeyyin çevrenin dergileri/dergicileri
Eyüpsultan Belediyesi’nin desteği ile dergi fuarında
bir araya geldiler. İlk sayılarıyla dergi fuarında bulunanlar
olduğu gibi yüzüncü sayılarını geride bırakmış
dergiler de vardı. Eyüpsultan Belediye Başkanı Sayın
Deniz Köken görevine hayırlı ve yararlı bir faaliyetle
başladı; başkanlığını tebrik eder, kültür hayatımıza
verdiği ve vereceği katkılar için şimdiden teşekkür
ederiz. Asım Gültekin kardeşimizin de dergiler ve dergicilik
hususundaki heyecanını unutmamak gerek.
Bir dergimizin genel yayın yönetmeninin “dergilerin
sorunları”nı yazdığı bir yazısının her bir satırına
imza atmak mümkünken ve dergiler “genç isimlere
edebiyat görgüsü, muhit terbiyesi ve yazma disiplini
kazandırır” dedikten sonra vahim bir dil kullanarak
dergileri tasnif etmesi ve ötekileştirmesi bütün doğruları
üzerine yeniden düşünmemizi zorunlu hale getirdi.
Doğrusu bunu değerlendirip değerlendirmeme
hususunda epeyce mütereddit kaldım.
Dergilerde yazan gençleri tahkir eden ve dışlayan
bir dille bir kesimin yüzde seksenlik kültür-edebiyat
varlığını, bir tek dergiye ait kılması ve “mütedeyyin
kesimi” temsil ettiğini ihsasla meşhuriyet üzerinden
meşruiyet araması ve bir yerlerden destek yapılmadığından
şikayetle; eğer destek verilecekse bunun
kendisinin hakkı olduğunu ima etmesi popüler kültüre
yenilmesidir. Meşhuriyet ihbar, tahkir ve ötekileştirme
dilini meşrulaştırmaz.
Birilerini ötekileştirerek bir şeye sahip olma talebinde
bulunmak ve lâyık olma hususunda haksızlığa
uğradığını düşündüğünden birilerini ötekileştirerek,
tasnif ederek ve tahkir ederek bir şeylere sahip
olma girişimi sorunlu bir tavırdır. Muhafazakâr gelenekler
mantığı içinde makul karşılansa da muvahhit
ilkelerle bağdaşmaz.
“…. Belediyesindeki hâkim kadro, Kürtçü ve Gezici
dergilere bile reklam veriyor” iddiası, ispatlanmaya
ve delillendirilmeye muhtaç ve iddia sahibini
“ırkçı-mezhepçi” olarak yaftalamak isteyenleri haklı
çıkaracak nitelikte bir iddiadır. Müslümanlar, dinlerinin
gereği olarak “SİZ EY imana ermiş olanlar!
Yoldan çıkmışın biri size [yalan] bir haber getirirse,
muhakemenizi kullanın; yoksa istemeden insanları
incitir ve sonra yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız”
[Kuran:49/6] şuurunda olmak zorundadırlar. Burada
kedi-ciğer ilişkisine gerek olmaksızın, talep etmediğin
bir işi-desteği başkasına veriliyor diye verilenin
meşruiyetini bile değerlendirmeden; yararlananları
yaftalamak ve ötekileştirmek anlayışının ahlakiliğinin
değerlendirilmeye ihtiyacı var. Üstelik birilerini
ötekileştirirken, ötekileştirdiklerimizin ötekisi olduğumuzu
da göz ardı etmemeliyiz, değil mi?
Dergilerin yaşaması için imkânlar sonuna kadar
zorlanmalıdır. Kapanarak veda eden her dergi, genç
heyecanların damarlarının kesilmesidir. Her birimiz
yayınlanan ve yayın hayatları sona eren yüzlerce
dergi hatırlıyoruz. Ben yaşamayacaksam öteki de
yaşamasın duygusu biraz intihar bombacısı halet-i
ruhiyesidir. Bencilce ve hoyratça.
***
Yerel yönetimlere seçilen tüm arkadaşlarımızı
tebrik ediyor, kültür ve sanat hayatımıza yapacakları
katkılar ile medeniyetimizin izini gelecek nesillere
taşımaya/bırakmaya verecekleri desteğe öncelikle
teşekkür eder, başarılar dileriz.
***
"Samanyolunda Ziyafet" sofrasının anlamını
müdrik olarak yaşamanız temennisi ile orucunuzu
tebrik ederiz.