Dil ve Edebiyat (13. Sayı)
Söyleşirim toprakla,
Çiçek diliyle, böcek diliyle
Bulutlarla söyleşirim
Yağmur diliyle, kar diliyle.
Erdem Bayazıt
Birisinden, emeklemek için kollarını ve bacaklarını hangi sırayla hareket ettirdiğini,
hareketsiz durarak anlatmasını isteyin, çoğu zaman verilen cevap hatalıdır.
Oysa her insan uygulamada bunu hatasız yapar. Kaslar “bilir”, düşünce
ise “el yordamı”yla arar.
Dilimizi yazarken ve konuşurken öylesine benimsemeli ve anlamlı hâle getirmeliyiz
ki, kullandığımız kelimeler, kaslarımız gibi sağlam ve güçlü olsun; uçuşup sağa sola
dağılmasın. Yerinde kullanmadığımız her sözcük zamanla belleğimizdeki anlamını
yitirecek, kelime haznemizden silinecektir. Kelime haznemizin zayıflamasının nedenlerini
araştırdığımızda; birinci sırada, kullanılmadığı için kaybolan kelimeleri görürüz.
Kullanılmayan kelimenin aslında farkına varmadan yerine koyduğumuz ikamesi vardır;
ancak yerine koyduğumuz kelime, bizden olanı kovuyorsa, o bizim mücadele
etmemiz gereken kelimedir. İkincisi; anlamını farklı kılarak kullandığımız kelimedir, bu
da başta söylediğimiz gibi kendi anlamını dahi bulamadan kaybolup gidecektir.
Milletimizin, okuma alışkanlığını artırmak, dilimizin iyi kullanılmasına yardımcı olmak,
bizden olan kelimelerin kullanılmasını özendirmek gibi yükümlülüklerimizi hayata
geçirmeye çalıştığımız bir yılı geride bıraktık. 2010 yılı, bizim için faaliyetlerimizi
katlayarak artıracağımız bir yıl olacak… Yeni yıl faaliyet programımızda yer alan ve
önümüzdeki günlerde açıklayacağımız yeni etkinliklerimiz, zaman içinde belki de bu
sayfalara sığmayacak… Bu yeni çalışmalar ilk ürününü verdi ve Hakemli dergimiz,
Ocak 2010 itibarıyla yayın hayatına başladı.
Dil ve Edebiyat dergimizi, yeni yılda yeni bir tasarımla beğenilerinize sunuyoruz.
Değişimi zaman ve mekân gözetmeden her alanda gerçekleştirerek çalışmalarımıza
devam ediyoruz.
Dergimizle ilgili öneri ve eleştirilerinizi, dilimiz konusundaki sorularınızı; kamilberse@
gmail.com; deneme, hikâye, şiir çalışmalarınızı [email protected] adreslerinden
bize ulaştırabilirsiniz.
Hz. Mevlana der ki;
“Fikir ona derler ki, bir yol açsın.
Yol ona derler ki, bir gerçeğe ulaşsın”.
Türk diline sevdalı tüm dostlarımızı, gülen yüzümüz, güzel Türkçemizle bu sayfalardan
selamlıyorum…
Mehmet Kâmil Berse
Editör