Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (158. Sayı)

“DİLİ YOK KALBİMİN”
Üzeyir İlbak
 

Hayatın istisna hali, salgın günlerinde insanlar ve insanlık için hayatın
rutinlerinden oldu. Kısıtlı ve kontrollü yaşamanının verdiği yorgunluklara
ülkenin ekonomik iniş çıkışları, büyükşehirlerimizde kar yağışı ve
kimi şehirlerimizi esir alışı, seçim teranelerine yalan siyasetin eklenmesiyle
telaş ve tedirginliklerimiz birkaç kat daha arttı.
Dünya gündemi Kuzey komşularımızdaki savaş-işgal seslerine yoğunlaştı.
Hergün gündeme yeni ayrıntılar eklenerek bütün ağırlığı ile hayatlarımızı
olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu ülkenin kimliğini taşıyan ve bu ülkede
doyan kimi gazeteci (!) ve politikacılar kullandıkları kelimelerle aynada anırmayı
eleştiri zannederek seslerinden tedirgin olma vaktinde tutuklandıklarında,
yularlarını tutanların tuttukları yularlarının uçlarını kimlere uzattıklarının izdüşümleri
Beyaz Saray ve Strazburg salonlarından yükseldiğinde hakikatle algı
arasındaki uçurum apaçık vaziyette ortaya çıktı. Birilerinin ideolojik saplantılarla
kiraya verdikleri kifayetsiz akıllarıyla ülkelerinin kurumlarına ve temsil
makamlarına hakaret etmelerinin utancını sosyal medyada kahramanlaşarak
(!) meşrulaştırma çabalarını doğru okumak için doğru sorular sormak gerek.
Nefret suçu işleyerek kahraman olmak mümkün mü? Bir yerlerden yemlenerek
ülkesinin kurumlarını tahkir etmek kimin işine yarar? İdeolojik körlük, güç,
hakaret ve nefret üzerine kurdukları iktidar ile dünyayı ateşe veren Hitler ve
çocukları yaktıkları barut ateşinde kül oldular. Akıl sahiplerinin, akıllarını ülkelerinin
selameti için kullanacakları günlere ne çok ihtiyaç var?