Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (27. Sayı)

Sevgili Dostlarımız,

 

Hicran kucağında tuttuğun sırdaş

Çağlamış, bulanmış, durulmuş olsun

Sözüne, sazına güven de yanaş

Kulağı ezelden burulmuş olsun

Boş kafa gezdiren seyyahlar gibi

Keşkülünün delik çıkmasın dibi

Ariften anlasın seçsin garibi

Hakikat yolunda yorulmuş olsun

Taban tepmiş olan gam kervanında

Dostunu konuklar tatlı canında

Koçlar gibi duran pir meydanında

Aslanlar yurdunda kurulmuş olsun

Neyzen Tevfik

İnsan sırça köşkte oturup karamsar hikâyeler yazabilir mi? Ya da mağarada

oturup iyimser şiirler yazabilir mi? Bu soruların cevabı “evet” olmalı.

Yazar gönlünün evini açabiliyorsa sayfalarına, şair ruhunu hissettirebiliyorsa

mısralarında elbette zevkle okunur, keyifle dinlenir. Yazdıklarınızın ve

konuştuklarınızın hem kendinize hem de insanlığa fayda sağlayacağına inanıyorsanız

o zaman iç dünyanızla toplum arasında olumlu ilişkiyi kurdunuz

demektir. Çevresindekiler şarkı söylerken, konuşurken, birlik ve beraberlikten

zevk almayı denerken, yaşarken kim, sessiz ve dilsiz bir kamış parçası gibi kalmayı

ister?

İnsan aklı ve muhakemesi, hırslarının önünde kalmalıdır. Kişilik savaşında

erdem; aklı, hırsın önünde tutmaktır. Ne zaman ki bu dengeler bozulur,

kişilerde şahsiyet, cemiyette insicam yok olur. Kendi hırslarımızı, toplumun

menfaatlerinin önüne taşımamalıyız. Bir insan bin insandır felsefesiyle zihinleri

yoğrulan nesiller yetiştirmeliyiz. Zamanı insanlık uğruna, sevgiye, dostluğa,

birliğe, bilgiye, arkadaşlığa ayırmalıyız. Geçen zamanın hesabını yaparak zamanın

hayrını ve şerrini ölçemeyiz, yaşadığımız andaki huzurun ve mutluluğun

resmini yapabilir, şiirini yazabiliriz… Bütün bunları o anı yakalamakla sağlayabilir

ya da sağlayamayız. Aklı bunun için kullanmalıyız, birikimlerin günün

birinde toprak olup kaybolmaması için gerekenleri yapalım, anında, yerinde,

zamanında…

Mevlânâ diyor ki; “Topraktan biten güller solar gider, ancak gönülden

biten güller devamlıdır.”

Türk diline sevdalı tüm dostlarımızı, gülen yüzümüz güzel Türkçemizle

bu sayfalardan selamlıyorum.


Mehmet Kamil Berse

Editör