Dil ve Edebiyat (35. Sayı)
Değerli Okuyucularımız!
Her gün artarak devam eden ilgi ve desteğinizle
önünüze daha güzel, daha dolu, daha sıcak bir dergi
koyabilmenin telaşı içerisinde, kendi çalışmalarımıza
odaklanarak gözden kaçırdığımız hatalarımızı, kusurlarımızı,
noksanlıklarımızı en aza indirmeye çalışıyoruz.
“Göz, çevresindeki her şeyi görür de bir tek kendini
göremez” denir. Bu söze uygun olarak biz de kusurlarımızı,
eksikliklerimizi kendi gözlerimizle göremeyeceğimizi
varsayıyor, çevremize okuyucularımızın gözleriyle
bakmak, kör noktalarımızı onların gözlemleriyle tespit
etmek istiyoruz.
Değerli okuyucularımızın gözleriyle bakmayı önemserken
dergi ekibi olarak önce okuyucularımızdan gelecek eleştirilere, uyarılara
gereksinim duyduğumuzu söylemiş oluyoruz. Okuyucularımızın takdir ve teveccühü
bizim için elbette teşvik edici, cesaret verici bir destektir. Ancak teşvik
ve iltifattan önce bizi yaptığımız işte daha özenli, daha iyi ve daha işlevli olmaya
itecek etken, okuyucularımızdan gelecek yapıcı eleştiri ve uyarılardır. İşte o zaman
kendimizi okuyucularımızın gözleriyle görmüş ve değerlendirmiş oluruz.
O hâlde daha iyiye gitmenin, daha düzeyli ve okunabilir bir dergi çıkarmanın
salt dergi ekibimizin çabalarıyla gerçekleşemeyeceği; eleştiri, yönlendirme, talep
ve uyarılarıyla okuyucularımızın da bu sürece katılmaları gerektiği izahtan
varestedir.
Dünyanın en kaliteli malını imal eden bir üreticinin bile eleştiri ve uyarıya
ihtiyacı vardır. Gelişmenin, hata ve kusurları en aza indirerek müşteri memnuniyetini
yüksek düzeylerde tutmanın tek yolu, tasarım, üretim ve pazarlama
süreçlerinde “geri bildirim” olgusuna büyük önem vermektir. Geri bildirimin
en etkili olanı, eleştiri ve uyarı içerenleridir. Ne gelişmeyi ve kendine çeki düzen
vermeyi sağlayacak olumsuz geri bildirimlere kulak tıkamak ne de memnuniyet
içerenlerine kulak vererek mest olmak doğrudur. Ancak her iki yanlış tavrın
sonuçlarından korunmak da ancak müşteriden gelecek geri bildirimlerin alınmasına
bağlıdır. Maddi birer ürün olmamakla beraber, dil ve edebiyatla ilgili
çalışmalar da tıpkı diğer ürünler gibi evrensel arz ve talep yasasına bağlı olarak
insanlara ulaştırılır. Bir farkla ki, diğer ürünler hakkındaki memnuniyetsizlikler
sadece o ürünlere olan talebi kısmak şeklinde ortaya konurken, dil ve edebiyatla
ilgili ürünleri takdir etmek de, tekdir etmek de yine dil ve edebiyatın kendine
özgü araç ve yöntemleriyle yapılır.
Değerli Dil ve Edebiyat Dostları!
Fazla dolaylı konuşarak ne demek istediğimi belki de yeterince anlatabilmiş
değilim. Ancak bizim görevimiz, elimize geçen her fırsatta dilimize, edebiyatımıza,
kültür ve medeniyetimize hizmet etmektir. Sizden bu amacımıza daha
çok destek vermenizi; bunun için de dergimizin yayın çizgisini, yayımladığımız
şiir ve düzyazı örneklerini eleştirmenizi, dikkat etmemiz gerektiğini düşündüğünüz
konularda uyarılarda bulunmanızı diliyoruz.
Bu ayki sayımızla önünüze, okumaktan mutlu olacağınızı umduğumuz
birçok dosya koyuyor, daha güzel sayılarda buluşmak üzere hepinize sağlık,
mutluluk ve esenlikler diliyoruz.
Hüseyin Altuntaş
Editör