Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (41. Sayı)

Sevgili Okuyucularımız!


Bir önceki sayımızda “Bahar canlılıktır, diriliştir, taze bir solukla hayatı
yeniden ve doyasıya hissetmektir” demiş, âdeta bahar temizliği
yaparcasına, kıyımızı, köşemizi elden geçirdiğimizi, okuyucularımızın
taze enerjilerine uyum sağlayacak bir bahar hazırlığı yaptığımızı dile
getirmiştik. Bütün bunlarla dergimizde bazı yeniliklere girişeceğimizin
ipuçlarını vermeye çalışmıştık.
İpuçlarını verdiğimiz değişikliklerin ilkini, önünüzdeki derginizin görselliğe
daha çok önem veren yeni tasarımında görüyorsunuz. Renkli,
cıvıl cıvıl, genç görünümlü bir derginin siz değerli okuyucularımızın
ilgi ve beğenisine mazhar olacağı inancındayız. Ciddi, ağırbaşlı, okuyucuyu
öncelikle bir kenara koyup saklama düşüncesine sevk eden
bir dergi yerine, hemen ele alıp okumaya başlamayı, içindeki cıvıl
cıvıl görünümle özdeşleşerek yazı ve yazarlarıyla ruhsal bir enerji
alışverişine girmeyi özendirecek bir dergi arzuladık. Okuyucularımızın
önemli bir kesiminin lise ve üniversite öğrencisi olduğunu göz
önünde tutarak dil ve edebiyatın sadece soğuk yüzlü ciddi dergilerde
ele alınması gereken bir alan olmadığını göstermeye çalıştık. Ancak
daha ileri yaşlarda bulunan dil ve edebiyat dostlarını da ihmal etmedik.
Yeni tasarımımızın genç ve canlı görünümüyle onları da şevklendirmek
istedik. Yer verdiğimiz ciddi ve bilgi dolu dosyalarımızla onlara
da kendilerini mutlu hissedecekleri sayfalar hazırlamaya çalıştık.
Kabul etmek gerekir ki, bütün çabalara rağmen gönlü yapılamayanlarımız,
yapılanlardan memnun ve mutlu olmayanlarımız mutlaka olacaktır.
Ancak amacımız, memnuniyetsiz okuyucularımızın sayısının
en aza indirilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, yeni tasarımımız hakkındaki
görüşlerinizi, eleştiri ve önerilerinizi mutlaka bize bildirmenizi
beklediğimizi özellikle belirtmek isterim. Beğeni ve takdirleriniz, bize
daha iyisini yapmaya sevk edecek temel enerjimiz; eleştiri ve yönlendirmeleriniz
ise, kusurlu ve eksik yanlarımızı göstererek yaptıklarımızı
gözden geçirmemizi sağlayacak temel kılavuzumuzdur.
Bu sayımızda yazı ağırlığımızı, medeniyet perspektifimizin ayrılmaz
bir parçası olan “Fetih” kavramıyla ilişkili “Fetih ve Edebiyat” konusuna
ayırdık. Gerek akademisyen hocalarımız gerekse dil, kültür
ve edebiyat uzmanı yazarlarımız “Feth”i tarihsel açıdan değil, fetih
kültürünün dil, kültür ve sanat bakımından medeniyetimize getirdiği
ufuk zenginliği açısından ele aldılar. İslam kültür ve medeniyetinin
dünya ölçeğindeki izlerinin sürüldüğü günümüz araştırmalarında, fethin
tarihsel sonuçları yerine kültürel sonuçlarıyla ele alınması yeni bir
yaklaşımı ifade ediyor. Okuyucularımıza bu önemli dosyamızı sabırla
okumalarını tavsiye ediyoruz.
Her sayımızda olduğu gibi, bu sayımızda da hikâyelerimiz, şiirlerimiz,
deneme ve gezi yazılarımız var. Dergimizin yeni tasarımını görerek
heyecanlanan nice genç okuyucumuzun derhal kalemlerine sarılarak
bize yeni şiirler, hikâyeler göndermek üzere çalışmaya başlayacağına
inanıyoruz. Sayfalarımız, gencinden yaşlısına, gönlünü güzel Türkçemize
kaptıran tüm edebiyat dostlarına açıktır.
Daha güzel, daha okunur bir dergide buluşmak ümidiyle…

Hüseyin ALTUNTAŞ