Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat (60. Sayı)

Değerli Okuyucularımız!

Ülkemizde dil ve edebiyat alanında çalışma yapan birçok kurum, kuruluş ve dergi

arasında Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği [TDED] ile Dil ve Edebiyat dergisinin önemli

bir yeri olduğu, çeşitli çevrelerce kabul edilen bir gerçek… Ancak şunu özellikle belirtmek

gerekir ki, yazarları, okuyucuları ve basıma hazırlık sürecinde emeği geçen kadrolarıyla

dergimiz, TDED’den güç almakta ve onun desteğiyle yayımlanmaktadır.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, ülke sathına yayılmış şubeleri; edebiyat, kültür ve

sanat konularına gönül vermiş çok sayıdaki üyesiyle Türkçenin özellikle lise ve üniversite

öğrencileri tarafından doğru yazılması, düzgün ve güzel konuşulması için özel gayret

göstermekte, bu amaca hizmet etmek üzere her yıl belli alanlarda ülke çapında lise ve

dengi okullar arasında yarışmalar düzenlemektedir.

Türkiye’nin en temel sosyolojik göstergelerinden birinin, son yirmi yılda yaşanan hızlı

şehirlileşme olgusu olduğu herkesçe bilinen bir gerçek… Göç hızı yavaşlamakla beraber

şehirlileşme hızı devam etmektedir. Şehirlerimizin varoşlarından merkeze doğru bütün

nüfus yapısı ve göstergeleri içten içe değişiyor, dönüşüyor; ülkemiz şehirleşme aşamasından

şehirlileşme aşamasına doğru hızla mesafe alıyor. Bu süreçte yerel ağızlar giderek

zayıflıyor, dilimizin en güzel, en duru ve en zarif konuşulduğu İstanbul Türkçesi her

şehrimizin, her ilçemizin, her kasabamızın konuştuğu ortak ağız olmaya doğru ilerliyor.

TDED Genel Başkanı Sayın Ekrem Erdem’in ifadesiyle, “Bizi biz yapan ve diğer milletlerden

ayıran en önemli varlığımız; duygularımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi, sevgilerimizi

ve özlemlerimizi ifade ettiğimiz dilimizdir.” Edebiyatın dil sanatları olduğu dikkate

alındığında, dilimizin edebî değerinin yükselmesinin de ancak Türkçenin çoğunluk tarafından

en güzel ağızla konuşulması ve yazılmasıyla mümkün olacağı anlaşılmış olur.

“Kem aletle kemâlât olmaz” diyen atasözümüzden ilham alarak diyebiliriz ki, Türkçesi

güzel olmayan şair ve ediplerin çok kıymetli edebî eserler vermesi de mümkün olmaz.

Gerek Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği gerekse Dil ve Edebiyat derginiz, Türkçemizin

elbirliği ile geliştirilmesi, söz dağarcığı bakımından zenginleştirilmesi, salt edebî ürünlerde

değil, sokaklarımızdaki mağaza tabelalarından medya araçlarındaki sunucuların

kullandığı cümlelere kadar dilimizin doğru, yerinde seslendirme ve vokallerle kullanılması

konusunda özel gayret göstermektedir. TDED’in her yıl düzenlediği yarışmalara binlerce

öğrencimiz katılmakta, geleceğimizi temsil eden genç nesillerde dil bilinci oluşturmak

adına bu öğrencilerimizin yayımlanabilir nitelikteki şiir, hikâye ve denemeleri kitap olarak

basılmakta ve yarışmaya katılan tüm öğrencilerin adreslerine gönderilmektedir.

TDED, bu seneki yarışmanın hangi konuda yapılmasını istediklerini geniş bir öğrenci

kitlesine sorarak bir konu belirlemeye, böylece gençlerimizle daha sıcak ve yakın ilişkiler

geliştirmeye çalışmaktadır. Bu amaçla elektronik iletişim sayfası üzerinden sorduğu bu

soruyu biz de dergimizde sorarak gençlerimizin yılın yarışma konusunu belirleme çabamıza

ilgi göstermesini bekliyoruz. Öğrenci kardeşlerimizin www.tded.org.tr adresine

girerek gerek derneğimizin faaliyetlerini gerekse yapılacak yarışmayla ilgili bilgileri ilk

elden öğrenmeleri mümkündür.

Özellikle üniversitede öğrenim görmekte olan gençlerimiz TDED bünyesinde icra edilen

kültür, sanat ve edebiyat içerikli etkinliklerden yararlanabilir, özellikle hafta sonları

yapılan cumartesi sohbetlerini takip edebilirler. Gençlere dil zevki, dil bilinci ve edebiyat

merakının verilmeye çalışıldığı bu sohbetlerden sonra, derneğimizin geleneksel ikramıyla

dostluk halkaları oluşturulur, böylece katılımcıların haftanın yorgunluğunu üzerlerinden

atması ve rahatlaması sağlanır. Gelecekte değerli eserler üretecek edebiyat ve kültür

adamlarımızın ilk heveslerini bu tür etkinliklerden alacaklarına inanıyoruz.

Değerli Okuyucularımız!

Bu sayımızda da önünüze zengin bir içerikle çıkıyor, Üzeyir İlbak’ın “İnsanın İnsanlık

Provası: Hac” adlı yazısını, M. Atilla Maraş’ın “Ölümü Cebinde Gezdiren Şair: Alaettin

Özdenören” adlı anı/biyografi yazısını, Haluk Camcı’nın “Sosyal Medya Kibir, Nefret ve

Tahammülsüzlüğün Mekânı mı Oluyor?” başlıklı deneme yazısını okumanızı öneriyoruz.

Daha güzel bir dergide buluşmak dileğiyle...

Hüseyin ALTUNTAŞ