Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat Araştırmaları (4. Sayı / Sözlük Özel Sayısı)

Değerli okuyucular,
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi’nin dördüncü sayısı ile karşınızdayız.
Dergimizin bu sayısını Sözlük Özel Sayısı olarak yayımlıyoruz.
Bir dilin söz varlığının temel başvuru kaynağı olan sözlükler, esas itibariyle
üzerinde fazlasıyla çalışmayı gerektiren metinlerdir. Sözlükler barındırdığı
malzeme itibariyle dillerin maddî ve manevî birikimini yansıtan ve bu
birikimin kolektif bir şuura dönüşmesine öncülük eden metinler olarak görülmelidir.
Bir kelimenin sözlüğe girmesiyle, hayata girmesi arasında birbirini
besleyen, birbirini etkileyen bir süreç söz konusudur. Biz, bu dinamizmi
çok zaman farketmesek bile her kelime, varlığını bir düşüncenin ifade vasıtası
olmak suretiyle kazanıyor. Kayda değer her düşünce ise bir terminolojinin
dolayısıyla bir kavramlar dünyasının ürünüdür. Bir kelimeyi bir kavrama dönüştüren
ve bu yolla düşüncenin dayanağı haline getiren her disiplin; zorunlu
olarak sözlüklere ihtiyaç duymaktadır. Çünkü bir kelime yalnızca ortaya çıktığı
coğrafyanın pratiğini yansıtmakla kalmaz; aynı zamanda o pratiğin ortaya
çıkışına ne derece tesir ettiğinin de ipuçlarını kendi içinde saklar. Hangi ilmî
disiplin olursa olsun kendi gelişimini bu gerçeklikten ayrı tutamaz. Sözlükler
bütün ilmî disiplinlerin muhtaç olduğu kudreti; yani kelimeleri, bir dinamizm
içinde takip edebileceğimiz metinler olarak görülmelidir.
Türkçe sözlük çalışmalarının yaklaşık 1.000 yıllık bir geçmişi olsa da
Türk sözlükçülüğünün kuramsal çerçevesini oluşturacak, Türkiye’deki sözlük
çalışmalarının gerek pratik ve gerekse metodolojik hususiyetlerini belirleyecek
akademik alan henüz mevcut değildir. Dünyanın saygın üniversitelerinde
sözlük bilimi müstakil bir disiplin olarak karşımızda dururken bizde sözlük
çalışmalarının bir iki seçmeli dersle geçiştirilmesi büyük bir eksiklik olarak
görülmelidir. Türkiye’de sözlük çalışmalarının akademik bir disipline henüz
kavuşmamış olması bir yana, alanla ilgili akademik bir derginin bile olmaması
durumun vehametini göstermesi için yeterlidir. Bütün bu eksikliklere ek olarak
bir de etimoloji sözlüğümüzün yokluğundan bahsetmeyi açıkçası anlamsız
görüyorum.
Değerli Hocamız Prof. Dr. Erdoğan Boz, dergimizin bu sayısını sözlük
özel sayısı olarak hazırlamayı teklif ettiğinde bütün bu eksiklikleri bir az
olsun giderecek bir çalışmanın heyecanını yaşadığımı sizlerle paylaşmak isterim.
Gerek konuyla ilgili yazıların temininde gerekse hakem süreçlerinde
gösterdiği hassasiyet dolayısıyla hocamıza müteşekkiriz. Yine yazılarıyla katkıda
bulunan araştırmacılara ve değerli zamanlarını ayıran hakemlerimize de
içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Dergimizin bu sayısının yeni çalışmalara vesile olmasını diliyoruz.
Saygılarımızla.

Dr. Yusuf Akçay
Ağustos 2011