Dergi Detay

Dergi Resmi

Olağan Hikaye (14. Sayı)

Kendine Güvenen Bir Hikâye

Olağan Hikâye, yolculuğuna güncel edebiyatta kendine
ait bir yer inşa etmek kısa vadeli hedefiyle başlamıştı.
Sözünü kurduğu zemin de yapısına malzeme taşıyan işçileri
de bu işe gönül vermişti. Bir mirasyedi olmadan “ben varım
ve buradayım” diyerek kendine açtığı alanda, sözünü
inşa etti. Bu çok sürmedi. Zaten öyledir. Söyleyecek sözünüz
varsa, sesinizi duyurmanız fazla vakit almaz. Yoksa bir araya
gelir, muhabbet eder, çay içer, haydi bir dergi çıkaralım der,
birkaç sayı çıkarır, sıkılınca da dağılırsınız. Çünkü edebiyat
oyun değil, fikir çilesidir.
Bu günlerde öyle hissediyoruz ki artık Olağan Hikâye,
Türk edebiyatı tarihinde yerini sağlamlaştırmaya doğru
yol alıyor. Hikâyeye dair tartışmalar, fikir yürütmeler Olağan’ın
ortaya koydukları göz önüne alınmadan eksik kalacaktır.
Dergide yayınlanan hikâyeler özenle seçiliyor, sağlam
kurgusu olan metinlere yer veriliyor. Hikâyelerimizde temel
insanlık durumlarına dair değişmeyen meseleleri gündemine
alanları tercih ediyor, bizler de hikâyelerimizde buna
dikkat ediyoruz. İnsana dair hikâyeler sınırlı sayıdadır ama
bu sınırlı sayıda hikâyenin insanlık tarihince yaşamış insan
sayısı kadar varyantı vardır. Biz gelenekten, geçmişin metinlerinden
istifade edelim derken; bu temel insanlık durumlarına
yaklaşımda, bu toprağın insanlarının geçmişten bugüne
değişmeyen bakış açılarından istifade edelim diyoruz. Yoksa
gelenekten istifade etmek, gelenekteki metinleri yeni versiyonlarla
çoğunlukla da tahrif ederek yeniden yazmaktan
ibaret değildir.
Fikir yazılarımıza gelirsek çağın marazlarına karşı
panzehirler sunmaya çalışıyoruz. Asım Öz, dergimizin ilk
sayısından beri ne yazıyor, mesela bir dikkat edilsin, Kâmil
Eşfak Berki yerli edebiyatımızın yeşermesi için edebiyat tarihinin
bilinmeyen ayrıntılarını genç okura nasıl sunuyor bir
bakılsın. Bununla kalmıyor tabii. “Olağan Hikâye dosyaları”
diye başlayan cümleleri duymayanımız yoktur. Olağan
Hikâye hem bu toprağın yerli hikâyesini kurmaya hem de
bu topraklardaki edebiyata, sanata dair öz güven eksikliğine
dolayısıyla da komplekse karşı sesini, kendine güvenen bir
tonla yükseltmeye devam edecek.

Yunus Emre Özsaray