SEMPOZYUMUN AMACI / PURPOSE OF THE SYMPOSIUM
Toplumları bir arada tutan, millet olmayı ve millî varlıklarını korumalarını sağlayan unsur ortak bir dil kullanmalarıdır. Yaklaşık 16 milyon km2lik bir alanda 250 milyona yakın kişi tarafından ana dili veya yabancı dil olarak konuşulan Türkçe sosyal, siyasi, teknolojik, bireysel vb. birçok sebebin tehdidi altındadır. Dilini kaybeden bir millet kültürel hafızasını, inancını ve belleğini kaybetmektedir. Dünya tarihinde ana dilleriyle bağları çeşitli sebeplerle zayıfladığı için sömürge durumuna düşen ve kimliksizleşerek yok olan milletlerin hikâyeleriyle karşılaşılmaktadır.
1930'larda başlayan sadeleştirme hareketleri ile başlayan Türkçenin öz varlığını ve ilkelerini değiştirme hareketi bugün yabancı dillerden olduğu gibi kelimelerin günlük konuşma diline dâhil edilmesiyle sürmektedir. Türk kültürü, medeniyeti, gelenek ve göreneklerinden izler taşıyan kelimelerin dilimizde korunması, teknolojik gelişmeler sonucu dilimize geçecek olan kelimelerin de dilin kural ve ilkeleri gözetilerek değiştirilmesi veya düzenlenmesi önem arz etmektedir.
Türkçenin ilke ve kurallarının korunması, dolayısıyla millî kimlik, kültür ve inancımızın nesilden nesilden aktarılması için dilin temeli olan imla meselesinin yurt dışı ve yurt içinden uzmanlar tarafından bilimsel bir ortamda tartışılması ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması uluslararası bir sempozyum düzenlenmesinin esas gerekçesini oluşturmaktadır.
Türkçenin imla, yazım ve söyleyiş açısından durumuna dair farklı görüşlerin dile getirilmesi, imla ve yazım kurallarının tarihî seyrinin ortaya konularak belli başlı meselelerin tespit edilmesi, imla meselelerine dair çözüm önerilerinin sunulması ve bu önerilerin resmî kurum, kuruluş ve kamuoyu ile paylaşılması amaçlanmaktadır.
***
A common language is the essential element that unites societies, enables them to form a nation, and safeguards their national existence. Spoken as a native or foreign language by nearly 250 million people across an area of approximately 16 million square kilometers, Turkish faces threats from various social, political, technological, and individual factors. A nation that loses its language also loses its cultural memory, faith, and identity. History is filled with accounts of nations that, due to weakened ties to their native languages, fell into colonial subjugation and eventually lost their identities.
The efforts to simplify Turkish, which began in the 1930s, continue today through the unregulated incorporation of foreign words into daily language use, altering its core structure and principles. Preserving words that reflect Turkish culture, civilization, traditions, and customs is vital. Equally important is the adaptation or regulation of foreign words entering the language due to technological advancements, ensuring alignment with linguistic rules and principles.
The fundamental rationale for organizing this international symposium is to ensure the preservation of the principles and rules of Turkish, thereby facilitating the intergenerational transmission of national identity, culture, and faith. To this end, addressing the issue of orthography-the foundation of language-in a scholarly setting with contributions from experts both domestic and international, and sharing the outcomes with the public, is of critical importance.
The symposium aims to:
- Provide a platform for diverse perspectives on the state of Turkish in terms of spelling, writing, and pronunciation.
- Trace the historical development of orthographic and writing rules to identify key challenges.
- Present solutions to orthographic issues and share these proposals with official institutions, organizations, and the public.