TÜRKİYE DİL VE EDEBİYAT DERNEĞİ BAŞKANI EKREM ERDEM: “TÜRKÇE YABANCI SÖZCÜKLERLE KATLEDİLİYOR”
10/11/2018Antalya'nın Alanya ilçesinde düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı Ekrem Erdem, Türkçenin yabancı sözcüklerle katledildiğini söyledi.
Türkçenin doğru kullanımı ve yaygınlaştırılmasını hedefleyen Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin her yıl gerçekleştirdiği İstişare ve Değerlendirme Toplantısının 4. Antalya'nın Alanya ilçesindeki İncekum Mahallesi’nde bulunan bir otelde yapıldı. Toplantıya AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Toklu, Basın İlan Kontrol Hizmetler Müdürü İbrahim Delibaş ve çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı Ekrem Erdem, Türkçenin yabancı sözcüklerle katledildiğini ifade etti. Erdem, "Bir yıl aradan sonra tarihimizin ve kültürümüzün önemli yerlerinden Türk turizminin başkenti Antalya’mızın kadim ilçesi Alanya’da bir araya geldik. Günümüzde maalesef dilimize gereken önemi vermiyoruz hak ettiği hassasiyeti göstermiyoruz. Tanıtım yerine 'lansman' kullanmanın toplantıyı yöneten kişiye 'moderatör' denilmesini anlamıyorum. Toplu konutlara 'life' demenin hastanelere 'hospital' demenin gerekçesini birisi söyleyebilir mi? Sadece özentiyle dilimizi kirletmeye kimin hakkı var" dedi.
"Bizi millet yapan ruhumuzu kaybediyoruz"
Başkan Erdem, "Beraberliğimize göz dikenlerin planlı programlı çalışmaları bunlar. Bu yozlaşma bize çığ gibi zarar vermeye devam ediyor. Bugün bilerek ya da bilmeyerek yabancı kelimeleri Türkçe gibi kullanmaktan Türkçe kelimeleri de yabancı gibi yazmaktan, seslendirmekten çekinmiyoruz. Bir bozamadığımız özel isimlerimiz vardı. Ebubekir’i Aboubakar diye seslendirdik. Dilimizi kaybederken kavrayışımızı ve bizi millet yapan ruhumuzu kaybediyoruz. Peyami Safa’nın dediği gibi 'dilini kaybeden millet her şeyini kaybetmiştir.' Dilini geliştirip zenginleştiremeyen milletler milli kültür oluşturamaz ve oluşmuş kültürü koruyamazlar. Dilimizin yeteri kadar bilinmemesi ve gücünün farkında olunmamasından kaynaklanan bir durum. Türkçe 5 bin yıllık geçmişe sahiptir" diye konuştu.
"Türkçemizin yaşadığı bu tahribat engellenemez boyuta ulaşıyor"
Kürsüye davet edilen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise şunları söyledi:
"Şimdi Ekrem ağabeyimizin böylesine güzel konuşmasının ardından, Türkçeyi iyi kullanarak konuşma yapmaya çalışmak da oldukça zor. Bu toplantıyı son derece önemsediğimi ifade etmek isterim. Hepimizin bildiği gibi dil milleti ayakta tutar. Milli şuuru besleyen çok önemli bir husustur. Milletin varlığı dilin varlığı ile mümkündür. Dilimizin yabancı kelimeler ile istila altında olduğunu ifade ediyoruz. Bir ülkeyi bölmek istiyorsanız bunun en iyi yolu onu manevi değerlerinden dilinden uzaklaştırmaktır. Bu çağın olmazsa olmazı internet ve buna bağlı olarak kullanımı hızla artan sosyal medyanın kendine has dili. Ne yazık ki gençlerimiz ve çocuklarımız bilişim dili olarak kabul edilen bir dili öğreniyor. ‘Q’ klavyeden vazgeçmiyor. Türkçemizin yaşadığı bu tahribat engellenemez boyuta ulaşıyor. Türklerin bilinen ilk alfabesi Göktürkler tarafından yazılmış ve Orhun anıtlarında yer alıyor. Biz de oraya gitmiştik. Bu anıtlar Türkçe'mizin derinliğini en güzel şekilde ortaya koyuyor. Kelime haznemiz çok. Bizim yabancı kelimelere hiç ihtiyacımız yok" ifadelerini kullandı.
"Dilimizin dünyada hak ettiği yere gelmesini sağlamak hepimizin görevi"
Antalya’nın turizm kenti olması nedeniyle esnafın yabancıların ilgisini çekmek için yabancı tabela kullandığını aktaran Menderes Türel, Antalya’nın yaz nüfusunun 5 milyon olduğu belirtti. Türel, "Bunun önemli bir kısmı yabancı. Esnaf onların ilgisini çekecek şekilde yabancı tabela isimler kullanıyor. Turizm şehrinde buna hayır diyemeyiz ama bunun bir yasal mevzuata dayandırılması süratiyle misli misli reklam tabela bedeli alabiliriz. Yasaklamak yerine caydırıcı hale getirebiliriz. Özellikle şirket tescillerinde isim büyük önem taşıyor. Yabancı isimlerin tescili halinde farklı bir tarife uygulanmalı. Dilimizin dünyada hak ettiği yere gelmesini sağlamak hepimizin görevi."