TÜRKİYE DİL VE EDEBİYAT DERNEĞİ�...

TÜRKİYE DİL VE EDEBİYAT DERNEĞİ’NİN 16. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

22/05/2024

"Unutmayalım! Güçlü medeniyetler güçlü dillerle inşa edilebilir. Yüksek bir kültür seviyesine erişebilmek için, yüksek seviyede bir kültür diline sahip olmak gerekir."

EKREM ERDEM
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı

“Dilimiz Kimliğimizdir” şiarıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği 22 Mayıs 2008’de Ekrem Erdem öncülüğünde kuruldu. Derneğimizin 25 şubesi ve bir temsilciliği ile dil şuurunun yerleşmesi adına iz bırakan ve markalaşan faaliyetleri her geçen yıl artıyor.

Tarihçesi
Genel Başkan Ekrem Erdem, İstanbul Milletvekili olarak TBMM'de görev yaptığı 22. dönemde, tabelalardaki yabancılaşma ve yozlaşmalara yönelik toplumdan gelen yoğun tepkiler üzerine 104 arkadaşıyla birlikte Meclis Araştırma önergesi verdi. Mecliste bulunan partilerin ittifakıyla araştırma komisyonu kurulmasına karar verildi. Komisyon çalışmalarında Türkçenin içine sürüklendiği vahameti gören Ekrem Erdem, fikirlerine itibar ettiği kişilerle istişarelerde bulundu. Bu istişareler sonunda dernek kurma fikri benimsendi ve 20 Mayıs 2008’de “Dil ve Edebiyat Derneği” kuruldu. Kurucular arasında bakanlar, milletvekilleri, üst düzey bürokratlar, akademisyenler, belediye başkanları, sanatçılar, şairler, yazarlar, edebiyatçılar ve Türkçe sevdalısı iş adamları bulunuyordu. 

Derneğin Statüsü
Kuruluşunun birinci yılının sonunda “Dil ve Edebiyat Derneği”ne Bakanlar Kurulu kararı ile “Kamu Yararına Çalışan Dernek” statüsü verildi. Yine aynı yıl faaliyet alanıyla sınırlı olmak üzere TÜRKİYE isminin kullanım hakkı İçişleri Bakanlığınca onaylandı. Dil ve Edebiyat derneği “Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği” olarak tescil edilmiş oldu. 

Genel Başkan Ekrem Erdem 
1 Ocak 1948'de Sivas Koyulhisar’da doğdu. Baba adı Hüseyin, anne adı Hesna’dır.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Kürsüsünden mezun oldu. Birçok okulda öğretmen ve Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü’nde arşivist olarak görev yaptı. 

20. Dönemde Refah Partisi'nden, 22., 24., 25. ve 26. Dönemlerde AK Parti’den İstanbul Milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Sanayi, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeliği ile Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Türk Grubu üyeliğinde bulundu, çeşitli araştırma komisyonlarında üyelik ve başkanlık yaptı.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanlığını yürütmektedir. Yayımlanmış Bizimki Türkçe Sevdası isimli bir eseri ve çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır.

Erdem, evli ve 5 çocuk babasıdır.

Birikimleriyle doğru ve güzel Türkçeyi tanıtmaya çalışan Erdem, Türkçenin layıkıyla bilinmediği gerçeğini şu sözlerle anlatmaktadır: 

“Dil, milleti meydana getiren unsurların başında gelen, millet fertleri arasındaki anlaşmayı sağlayan, millî birliğin esasını ve özünü teşkil eden bir araçtır. Toplumlar millet olmayı bir dile sahip olmakla elde eder ve millî varlıklarını da kendi dilleriyle koruyabilirler. Dilini geliştirip zenginleştiremeyen, yabancı dillerin istilalarından koruyamayan milletler ne millî bir kültür oluşturabilir ne de oluşmuş kültürlerini koruyabilirler. Yozlaşma ve yabancılaşma dille sınırlı kalmayarak, zamanla bütün değerlerin yok olmasına ve millî birliğin telafisi imkânsız zararlar görmesine sebep olur. Dili yozlaşan, yabancı dillere karşı; gerek toplum hayatında, gerekse bilim ve eğitimde geri planda kalan bir milletin geleceği ciddi şekilde tehlikeye düşer.

Bugün dilimiz iyi konuşulup yazılamamaktadır. Türkçemiz her gün biraz daha bozulmakta ve cümle bozukluklarına hemen herkesin konuşmasında rastlanılmaktadır. Dilimize karşı kayıtsızlık ve özenti, üretilen mal ve ürünlerin isimlerinde, ticari unvan ve adlarda yabancılaşma süratle artmaktadır. Bu durum dilde kavram kargaşasına, millî birliğimize de zarar verecek boyutta kamplaşma ve krizlere sebep olmaktadır. Gençlerimiz Türk dilinin güzellik ve zenginliğinden; kendi dilinde düşünebilme zevk, onur ve bağımsızlığından maalesef mahrum durumdadır. Yeni yetişen nesillerin, dilinin sanat eserlerini, romanlarını, hikâyelerini, şiirlerini anlayamadan yetişmeleri; tarihlerinden, kültürlerinden ve dolayısıyla medeniyetlerinden habersiz olmalarına ve bu değerlerden kopmalarına, hatta düşman olmalarına neden olmaktadır.

Unutmayalım! Güçlü medeniyetler güçlü dillerle inşa edilebilir. Yüksek bir kültür seviyesine erişebilmek için, yüksek seviyede bir kültür diline sahip olmak gerekir. Dünyada söz sahibi olmak isteyen bir milletin, öncelikle kendi diline sahip çıkması ve dilini geliştirip zenginleştirmesi gerekir. Türkçemizin yabancı etkilerden kurtarılarak, bağımsız ve güçlü bir şekilde gelecek nesillere taşınabilmesi için, kişisel ve toplumsal duyarlılık şart. Gerekli gereksiz yabancı kelime kullanmaktan kaçınır, yabancı kökenli kelimeleri söylendiği gibi yazar ve okur, harflerimizi de Türkçe seslendirirsek karınca kadarınca dilimize sahip çıkmış oluruz.”

Amacımız
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin amacı; dil, kültür ve medeniyet şuurunun toplumda yerleşmesi ve gelişmesini sağlayacak faaliyetlerde bulunmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermektir. Dernek bütün faaliyetlerini kamu yararını gözeterek yapar.

İlkelerimiz
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği;

  • Dili millî bir mesele olarak her türlü siyasî ve ideolojik düşüncelerin üzerinde tutar.
  • Türkçenin fakirleştirilmeden geliştirilmesinden yanadır.
  • Yaşayan kelimelerin korunmasından yana olduğu gibi Türkçede karşılığı olan kelimeler yerine yabancı kelimelerin kullanılmasına da karşıdır.
  • İhtiyacı halinde alınan yabancı kökenli kelimelere kendi sesimizin verilmesinden yanadır.
  • Medeniyet ve kültürün taşıyıcısı olan dili bir ayrıştırma sebebi değil, birleştirme unsuru olarak görür.
  • Dil konusunda yapılan iyi niyetli bütün çalışmaları destekler.
  • Faaliyetlerinde her türlü öneri ve yardıma açıktır.

 

Galeri