Dil ve Edebiyat (114. Sayı)
Dergi Ücretsizdir
“Samanyolunda Ziyafet”
Dinler Sofrası Kudüs’te Cinayet!
Üzeyir İlbak
“Biliyorum yaklaşıyoruz her an
Biliyorum oruçlu doğar insan
Ölümün iftar sofrasına”
Erdem Bayazıt
Müslümanlar son büyük yenilgiyi yaşadıkları
Filistin topraklarında hâlâ esir. Yarı açık cezaevlerinde
üzerlerine gaz ve fosfor bombaları
bırakılmaktadır. Ölüm sıradanlaştırıldı.
Öldürme ve cinayet BM ve uluslararası kamuoyu nezdinde
meşru! Sabra-Şatilla’dan yükselen çocuk çığlıkları
Gazze’de çığlığı bile olmayan sekiz aylık Leyla’nın cenazesinde
saf tuttu. Karanlığın sesi Beyaz Saray’dan bir
kâbus gibi Kudüs’e çöktü. Kongo’da ortaya çıkan köleci
Batı adamının “Karanlığın Yüreği” Kudüs’te yeniden harekete
geçti. Sezai Karakoç diliyle zulüm yeniden hatırlatıldı.
“Kurşundan çiçeklerin şehri./Gülle kusuyor ana rahmi/
Bomba parçalıyor beynini bebeğin/ Tanklar saldırıyor
evlere bir anda ev yok tank var/Uçak var gök yok utanç
var/Ve kime karşı bütün bunlar/Masum insanlara karşı/
Binlerce yıl oturdukları yurtta kalmak isteyenlere karşı/
Ve kim tarafından bütün bunlar/Romanın, Babilin, Asurun
ve Firavunların/Ve nice milletlerin zulmünü görenler
tarafından”. Kudüs’te yeniden cinayet işleniyor.
İki bin yıldır adalet ve hak arayışında olan Yahudiler,
arayışlarını ve insanlık idealini katlettikleri Kudüs’teki
kabine masasında oturuyorlar. Musa’nın getirdikleri ‘tersinden
okunan mezmur!’ Musa’nın yokluğunda “Doğrusu
buzağıya taparak kendinize karşı suç işlediniz” “ve böylece
zalimlerden olduğunuz” [Kuran 2/51-54] tarihi suçlarını
yeniden yürürlüğe koydular. İsrail devleti bugün artık
yozlaşma, baskı ve adaletsizliğe yol vermiş utanmazlar
çetesinin kontrolündedir.
İsrail iki bin yıllık hayatta kalma kavgasının sonunda
varlığını, kendi kaderine mahkûm etmek istediği insanların
ve insanlığın yok edilişine bağlayan yozlaşmış Yahudi
bir kliğin kontrolündeki sömürgeci devlet, uluslararası
hukuk, insan hakları ve savaş hukuku ile alay etmeyi matah
sanmaktadır.
George W. Bush’la başlayan Donald J. Trump ile genişletilen
“kalıcı, küresel ve önleyici savaş” doktrini, İsrail
Devleti’nin akıldan yoksun vahşetine bir tür uluslararası
meşruiyet kazandırsa da zulmü adalete tercih eden ve
ülkesini açık bir mezara dönüştüren güç, hayatta kalma
hakkını kaybeder.
16 Mart 2003 Gazze. Filistinlilerin evlerini yıkmaya
gelen iki buldozer Amerikalı genç bir kadını ezerek katletti.
Yer yüzünde yaşayan ve insanlıktan nasibi olan her
insan ‘’Benim adım Rachel Corrie, ben bugün öldüm!’’
diye sosyal medyada kampanyalar yaptı. Amerika, kendi
ülkesi insanına sahip çıkmayarak kendisine yakışanı
yapmış oldu. Kâmil Eşfak Berki şiiriyle “Rachel geçmişte
değil gelecekte kaldı/Aşkın ve barışın değerini bileceklere”.
Yeni bir karanlık çağın ilk çeyreğindeyiz. Asır XXI.
asır! İnsan, insanlığı katlediyor. İnsansız, inançsız, kimliksiz
bir coğrafyanın anlamı nedir? Kudüs’ü insandan ve
insanlıktan arındırdığında anlamsız bir coğrafya kurmuş
olacaksın. Tarih boyunca bu coğrafyada nefes almış tüm
insanların ruhları, insanlar ve insanlık adına sana lanet
edecek.
Bir gün insanlar insanlıkla yeniden tanışacak. Her
şeye rağmen ölçüsüz savaş gücü; akıl ve irade karşısında,
merhametin vicdanlı direnişi karşısında yenilgiye
uğrayacak. İnsanlığın mâşerî vicdanı galebe çaldığında,
adaletsizliğe karşı mücadelenin son umudu dimdik yerinde
duracaktır, elinde sapanıyla “küçük albaylar” direniş
destanlarına not düşecekler ve direniş, insan vakarının
öfkeli haykırışı, tanka, fosfor bombalarına, silaha, kaba
kuvvete boyun eğmeyi reddetmenin marşı olarak tüm
dünyada yankılanacaktır.
17 yaşında gencecik bir anne olan Meryem’in kucağında
şehit edilen sekiz aylık Leyla’nın, Amerika’dan gelip
mazlum ve mağdurların evleri yıkılmasın diye dozerlere
ve askerlere direnen 23 yaşındaki Rachel Corrie’nin ruhuyla
buluştuğunda insanlık adına yeni bir direniş ağıtı
semaya yükselecek. Dünyanın tüm büyük meydanlarında
merhamet dili ile okunan ağıtlar gelecekte barış elçilerinin
azığı olacak.
Derinden Nizar Kabbani seslenecek, Filistin’in tank
ve bombalarla yıkılmış harabelerinden.
“Kim silecek kanları duvarlarından
İncil’i kim kurtaracak
Kim kurtaracak Kur’an’ı
Kim kurtaracak Mesih’i kendisini öldürenlerden
İnsanlığı kim kurtaracak”