Dil ve Edebiyat (12. Sayı)
Dergi Ücretsizdir
Sevgili Dostlarımız,
“Bakın, bizim öz Türkçemiz ne hoş dil!
Onun her nağmesi,
Gökten gelen hitab gibi saf sesi
Ne bülbüle, ne tutuya eş değil.
Mehmet Emin Yurdakul
Ne güzel söylemiş şair. Mevlânâ
da konuya farklı bir açıdan bakıyor:
“Birisi güzel bir söz söylüyorsa; bu,
dinleyenin dinlemesinden, anlamasından
ileri gelir.”
Siz ne kadar güzel söyleseniz, ne kadar güzel yazsanız;
onu dinleyen, anlayıp muhakemesini yapabilirse güzelliğini
tescil edebilirsiniz.
Dil yâresi olan bizler; toplumun, bu konuda daha duyarlı
olmasını, meselenin öneminin farkına varmasını bekliyoruz.
Bunun için de, sorunlara çare için çözüm yolları önermek gibi
bir sorumluluk üstlendik.
İstiyoruz ki; gençlerimiz iki kuşak öncesiyle konuşarak,
yazarak tam olarak anlaşabilsinler, kullanılan kelimeler havada
kalmasın. Halkımız sadece birkaç yüz kelimeyle konuşmasın.
Aile bireyleri, akşam evde bir araya geldikleri zamanlarda,
karşılıklı kullandıkları cümlelerde sevgi, birlik, beraberlik
ifade eden cümleler kursunlar; sevgiyi konuşsunlar ki, konuşmalar
muhabbetle devam etsin. Televizyon seyretmeyi konuşmaya
tercih etmesinler; çocuklar anne babalarının muhabbetlerini
desteklesinler. Sohbetlerin artması kelime hazinesinin
çoğalmasını sağlar veya kelimelerin öğrenilmesine vesile olur.
Okullarda öğretmenler, öğrencileriyle bilgi alışverişini dilimizi
iyi ve geniş kapsamlı kullanarak sağlasınlar.
Bundan bir yıl önceydi. Dergimizin genel yayın yönetmeni
Recep Garip’le beraber, dil konusunda çok hassas olan ve takdir
ettiğimiz gazeteci ağabeyimiz Hakkı Devrim’le bir söyleşi
yapmıştık. Saatler süren söyleşi sonrasında, kaydettiklerimizin
bir kısmını, ilk sayımızda yayınladık. Derneğimizi ne amaçla
kurduğumuzu, neler yapmak istediğimizi açık yüreklilikle
anlattık. Hakkı Bey derin bir “of” çekmiş; kendi nazik hitap
tarzıyla “Sevgilim, ben altmış yıldır bu yolda yürüyorum, yol
boyunca sizin gibi düşünüp yola çıkanları çok gördüm, hepsi
pes edip geride kaldılar, şimdi yolda yoklar...” diye sitemkâr
olmuştu. Evet, Hakkı Bey bu samimi ifadesinde haklıydı. O, bu
yolda yalnız kaldığını -bizim de kalacağımızı- vurgulamıştı.
Biz birlikten doğan kuvvetin verdiği güçle ve büyük bir azimle,
geçen yıl çıktığımız yola devam ediyoruz. Dil konusundaki
hassasiyetinizde yalnız değilsiniz Hakkı Bey! Yakın takipçimiz
olduğunuzu biliyoruz, bize güvenin…
Bizler “dil” konusunda dertliyiz. Derdi olan, buna bir çare
arar, o uğurda çalışır. Niyazi, Mısrî şu mısraında ne güzel demiş;
“Derdin şifa oluşu zahirde aşının varlığı iledir,
Manevi hâllerde ise “derd” insanın hızıdır.
Dil ve Edebiyat ailesi olarak, okuyucularımızın ve mensuplarımızın
yeni yılını tebrik ediyorum. Yeni yılın birlik ve
beraberlik içinde, ülkemize barış ve huzur getirmesini yürekten
temenni ediyor; bütün dünyada sevginin ve hoşgörünün
galip gelmesini diliyorum.
Türk diline sevdalı tüm dostlarımızı, gülen
yüzümüz, güzel Türkçemizle bu sayfalardan
selamlıyorum...
Mehmet Kâmil Berse
Editör