Dil ve Edebiyat (38. Sayı)
Dergi Ücretsizdir
Değerli Okuyucularımız!
Her sayımızda karşınıza yeni bir dergi ile çıkmanın
mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda sizlere yeni yazı
dosyaları, ilginizi çekebilecek büyük veya küçük değişiklik
haberleri verebilmenin de özlemini yaşarız. Bu özlemimizi
bazen giderir, bazen de bir süre ertelemek zorunda kalırız.
Ama hiçbir şey, siz okuyucularımızın takdir ve taltifi kadar
bizi yaptığımız işin zorluklarına severek katlanmaya sevk
edemez. Okuyucunun asıl, yazılar, yazarlar, editör, redaktör
ve tasarımcıların ikincil olduğu dergicilikte en zor olan,
okuyucunun memnuniyetini sağlamak ve bunu hep yukarı
seyir gösteren kalıcı bir eğilim hâline getirmektir.
Evet, memnuniyetinizi sağlayabiliyor muyuz? Bu soruyu
kendimize sormadığımız hiçbir günün olmadığını söylersek mübalağa yapmış
olmayız. Dergimizin amacını, insanımızın Türkçeyi en güzel, en zarif biçimde kullanmasına
hizmet etmek olarak belirlediğimiz ve dilimizin dünyanın en gelişmiş
dilleri arasında yer almasını uzun vadeli bir hedef olarak önümüze koyduğumuz
için sizin memnuniyetiniz, bu yoldaki adımlarımızın isabetle atıldığı anlamına gelecektir.
Ancak ne kadar memnun olduğunuzu ya da olmadığınızı bize herhangi bir
yolla bildirmediğiniz; kusurlarımızı, eleştirilerinizi yüzümüze vurma açık sözlülüğünü
esirgediğiniz takdirde adımlarımızın yerinde mi yoksa isabetsiz mi olduğunu
nasıl anlayabiliriz?
Dergimizin tüzel kişiliği ile okuyucularımızın gönülleri arasında kurulu olduğuna
inandığım sevgi köprüsünden birbirimize doğru yürüyerek Türkçemize olan
sevgimizi, kültürümüze olan derin bağlılığımızı, yararlanabileceğimiz tüm insanlık
birikimlerini bölüşmeye, paylaşmaya, paylaştıkça artırmaya çalışmalı değil miyiz?
Bunun yolu, sizin derginiz olan Dil ve Edebiyat’ı bağrınıza bastığınız kadar, içeriğine
olan ilginizi de yazılarınızla, önerilerinizle, takdir ve tenkitlerinizle göstermekten
geçmektedir.
Değerli Dil ve Edebiyat Dostları!
Şubat sayımız, yine önemli isimlerle, konularla dolu… Prof. Dr. Orhan Okay
Hoca ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi bunlardan biri… Nezaketiyle kapılarını dergimize
açan Değerli Hocamızla yaptığımız keyifli sohbette; ilim hayatından, eleştiri
kültürümüze, müziğe değin birçok durakta nefeslendik. Üzeyir İlbak’ın Militarist
Modernleşme / Batılılaşmanın Huzursuz Dünyası başlıklı yazısı ise hem bir Akdeniz
medeniyeti okuması hem de sosyal, siyasi, kültürel çalkantılarla dolu dünyamıza
“birlikte yaşama” kavramı çerçevesinde bir teklif…
Bununla birlikte bu sayımız âdeta, 2011 Âkif Yılı’nın bir değerlendirmesi oldu.
Âkif Yılı’nda hangi etkinlik ve yayınların yapıldığını araştırmaya başlayınca, gözlerden
kaçan etkinliklerin, fark edilemeyen yayınların olduğunu tespit ettik. Ancak
bilinenlere bilinmeyenleri de dâhil etsek, hem kültür çevrelerinde hem de genel
okuyucu vicdanında dillendirilmesinin önüne geçilemeyecek bazı eksikliklerin olduğunu
gördük. Mustafa Miyasoğlu’nun Âkif Yılı bağlamındaki yazısını, aynı konuda
değişik kişi ve kurumlarla yaptığımız soruşturmamızı ve diğer yazıları okuduktan
sonra, gelecekte başka neler yapılması gerektiği konusunda şimdiden notlar
almaya başlayacağınıza inanıyoruz.
Daha iyi bir dergide buluşma umuduyla…
Hüseyin Altuntaş
Editör