Dergi Detay

Dergi Resmi

Dil ve Edebiyat Araştırmaları (7. Sayı)

Dergi Ücretsizdir

Sunuş

Değerli okuyucular,
Dil ve Edebiyat Araştırmaları’nın yedinci sayısı ile karşınızdayız.
Geçtiğimiz yıl Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Ahmet Mithat
Efendi’nin 100.üncü ölüm yıldönümüydü. 28 Aralık 1912’de Darüşşafaka Lisesinde
ders esnasında hayatını kaybeden Ahmet Mithat Efendi, hayatı boyunca
200’den fazla eser kaleme almış velûd bir şahsiyetti. Bu sayımızda onun hatırasını
yaşatmak adına iki makaleye yer veriyoruz. Bunlardan ilki Ahmet Koçak’ın
kaleme aldığı “Ahmed Mithat Efendi’nin Romanlarında Dil Öğrenimi ve Yabancı
Dile Bakış”, ikincisi ise Şaban Çobanoğlu’nun “Ahmed Mithat Efendi
ile Fıtnat Hanım’ın Romanlarında Aşkın Dili ve Üslubu” başlığını taşıyor. Her
iki çalışma da Ahmed Mithat Efendi’nin romanlarına farklı açılardan bakması
yönüyle dikkat çekici.
Azerbaycanlı bilim adamı Feridun Ağasıoğlu’nun kaleme aldığı “Lemni
Yazısı” başlıklı makalede ise Limni adasındaki yazıların kökenine dair açıklamalara
yer verilmiş. Eski Türklerin/Türkçenin tarihine ışık tutacak özellikler
gösteren yazılar, M.Ö. VI. yüzyıla kadar tarihlendiriliyor. Makalede, Atina Milli
Müzesinde bulunan bu yazılar hakkında detaylı malumat ve değerlendirmeleri
bulmak mümkün.
Bu sayımızda yer alan diğer bir çalışma ise Marufjon Yuldashev’e ait.
Yuldashev, Özbek edebî dilinin gelişmesinde öncü isim olan Çolpan’ın eserlerini,
Rus dilbilimine ait lenguapoetik terimi etrafında değerlendiriyor.
Eski Türk edebiyatı üzerine çalışan genç araştırmacılarımızdan Tuncay
Öztürk’ün “Lebîb Mehmed Efendi’nin Tuhfe ve Nuhbe’ye Tazmînâtı” başlıklı
çalışma, Sünbülzâde Vehbî’nin kaleme aldığı Tuhfe ve Nuhbe isimli eserlere
Lebîb Mehmed Efendi’nin yazdığı tazmînâttan oluşuyor. Bilindiği üzere edebiyatımızda
tazmîn kelimesi başkasına ait bir mısra veya beyti kendi şiirinde
kullanma sanatı olarak tarif edilir. Çalışmada manzum sözlük geleneğimizin
önemli örneklerinden olan Tuhfe ve Nuhbe’ye yazılan 55 varaklık tazmînâtın
transkripsiyonlu metni yer almaktadır.
İran edebiyatının önemli ismi Feridüddin Attar’ın Pendnâme adlı eseri,
diğer doğu klasiklerinde olduğu gibi Türk edebiyatını yakından etkilemiş bir
metindir. İslam’ın evrensel ahlâkî değerlerini ihtiva eden metin, geleneğe uygun
olarak kıssadan hisse mantığı içerisinde uzun yıllar beğenilerek okunmuş,
tercüme ve şerhleri yapılmıştır. İsmail Hakkı Bursevî’nin Şerh-i Pend-i Attâr
adlı çalışması, Pendnâme ile ilgili yazılmış önemli şerh metinlerinden biridir.
Tuba Onat Çakıroğlu, kaleme aldığı “İsmail Hakkı Bursevî’nin Şerh-i Pend-i
Attar Adlı Eseri Üzerine İnceleme” başlıklı yazısında, Bursa Yazma Eserler
Kütüphanesinde kayıtlı müellif hattından hareketle, Bursevî’nin şerh metodunu
inceliyor.
Ayşenur Sır’ın “Eski Anadolu Türkçesi Özellikleri Taşıyan Bir Metin/
Hikâyetü Ashabü’l-Kehf”, Yasin Beyaz’ın “Necip Fazıl Kısakürek’in Hikayeleri
Üzerine Bir İnceleme”, İsa Kayaalp’in “ İletişimin Gelişme Evreleri” ve
Yusuf Akçay’ın “Türkiye’deki Hiyeroglif Çalışmaları ve Hurûf-ı Berbâiyye
Tercümesi” başlıklı yazıları ise bu sayımızda yer alan diğer çalışmalar
Adem Kılınç’ın Chorasantürkisch /Horasan Türkçesi adlı eser ile ilgili
değerlendirme yazısı bu sayımızın ilk kitap tanıtım yazısı. Doerfer ve Hesche’in
yazdığı eser, halen Horasan Türkçesi ağızlarıyla ilgili başlıca kaynak niteliğinde.
İkinci kitap tanıtım yazısı ise Özüm Subaşı ismini taşıyor. Özüm Subaşı,
Mehmet Ölmez’in kaleme aldığı Tuvacanın Sözvarlığı Eski Türkçe ve Moğolca
Denkleriyle başlıklı yayını için güzel bir değerlendirme yazısı kaleme aldı.
Varşova Üniversitesinde 12-14 Eylül 2012 tarihleri arasında II. Uluslararası
Türkoloji Sempozyumu yapıldı. Şarkiyat Fakültesi Türkoloji ve Orta
Asya Halkları Bölümü tarafından “Çağdaş Türkolojinin Başarı ve Zaafları” baş
lığı altında düzenlenen sempozyumla ilgili Öztürk Emiroğlu bir tanıtım yazısı
kaleme aldı.
Bu sayımızda dergimizin 2012 yılına ait dizinine de yer verdik. Yazar
ve makale olarak iki başlıkta topladığımız dizini dergimizin son sayfalarında
bulabilirsiniz.
Daha güzel sayılarda buluşmak dileğiyle.

Saygılarımla
Dr. Yusuf Akçay
Ocak 2013