Faaliyet Detay

ALİ AYÇİL: BÜYÜMEK KELİME SAHİBİ OLMAKTIR

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) haftalık söyleşi programı Cumartesi Buluşmaları salgınla verdiği aranın ardından yeniden başladı. Ali Ayçil’in “Bir Şehri Anlatmak” başlıklı programını, çoğunluğu gençlerin oluşturduğu kalabalık bir dinleyici kitlesi takip etti. 

 

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin (TDED) kurulduğu günden bu yana devam eden ve salgın sebebiyle ara verilen Cumartesi Buluşmaları, Ali Ayçil ile yeniden başladı. Şair yazar Ayçil’in "Bir Şehri Anlatmak" başlığıyla Sur Kenti Hikâyeleri kitabını merkeze aldığı söyleşide insanın şehirle olan ilişkisine, şehir hayatının insanı geliştiren ve insanileştiren yönlerine değindi.

 

ROMAN MEDENİYET OKULU GİBİDİR

Sözcük sayısı fazla olan insanların daha anlayışlı, hoşgörülü, demokratik ve tartışmaya daha açık olduklarını örnekleyerek anlatan Ali Ayçil, kelime sayısı az olanların daha kaba ve konuşulamaz yapıda olduklarına dikkat çekti. Devamlı gelişmek adına okumanın önemini vurgulayan Ayçil, şunları söyledi:

“Kitap okumak insanı yontar, bir heykel gibi güzelleştirir. O güzelliği hiçbir estetik malzeme veremez. Medeniyetler sözlüklerle büyüyorlar, sözlükleri küçüldükçe küçülüyorlar. Büyük bir medeniyetten bahsettiğimizde aslında büyük bir sözlükten bahsediyoruz. Dolayısıyla kelimelerin sayısı kadar yaşımız vardır. İnsan hangi yaşa gelirse gelsin, zihinsel yaşını belirleyen kelimeleridir. Özellikle romanların insanı çok iyi terbiye ettiğini düşünüyorum. Romanlar bir medeniyet okulu gibidir. Büyümek kelime sahibi olmaktır ve edebiyat bizim büyümemize katkıda bulunur.”

 

OKUMAK HERKESİ KENDİ ÖĞRETMENİ YAPAR

Hayal kurmayı mümkün kılanın yine kitapların sunduğu dünyalar olduğunu ifade eden Ali Ayçil, bir romanın filminin biçimlendirilmiş ürün olmasından ötürü hayal gücünü geliştirme konusunda yetersiz kaldığını belirtti. Kitapların muhayyileyi biçimlendiren ve zenginleştiren etkisinden mahrum görsel unsurları daha çok tüketen fertlerin hayal kurma yeteneğinin körelerek geriye yalnızca merak duygularının kaldığını anlatan Ayçil, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Kitap okumak dünyada tek başına yapılacak ender özgün işlerden birisi. Topluca kitap okunmaz, okumak tek kişilik bir eylemdir. Yalnız kalabileceğimiz hususi anlarda elimizdeki tek ciddi nesne kitaplar. Hayal kurmanın bahçenizi yeşertecek biricik su olduğunu, bahçeniz kuruduğunda odunlaşacağınızı, bundan dolayı da kitapların sizi özgürce hayal kurmaya çağırdığını aklınızdan çıkarmamalısınız. Okumak herkesi kendi öğretmeni yapar ve sizi özgürleştirir. Seyretmekten oluşan tek merkezli tahakkümcü dünyadan kurtarır. Kendi kendinizi geliştirmenizi kolaylaştırır. Benim de bir fikrim var dedirttirir. Bir fikri olmak önemlidir. Güçlü özne hayata hemen teslim olmaz.”

 

ŞEHİR VE MİMARİSİ İNSAN PSİKOLOJİSİNİ ETKİLER

Şehir insan bedeninin birbirine çok benzediğini anlatan Ali Ayçil, şehirlerin kalbinin meydanlar olduğunu, meydan kültürünün medeniyetlerde son derece önemli sayıldığını ifade ederek şunları söyledi:

“Bizim klasik şehirlerimizde mahalle önemli. Mahalle bizi korur. Mahalle yoksa insan vahşileşmeye başlar. Mesela ileride bir patalojik vaka olup olmayacağınız pencerelerinizle doğrudan ilgilidir. Dolayısıyla şehir ve mimari insan psikolojisini belirleyen en önemli unsurlardandır.”

 

ALİ AYÇİL KİMDİR?

1969 yılında Erzincan’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Erzincan’da, yüksek öğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Mostar dergisinin editörlüğünü ve haftalık Gerçek Hayat haber-kültür dergisinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. TRT ve bazı özel televizyonlarda program danışmanlığı yaptı ve bazı kültür programlarını hazırlayıp sundu. Şiirleri ve şiir üzerine yazıları Dergâh, Hece, Kitaplık, Varlık gibi dergilerde yayımlandı. 2018 yılında şiir kitabı Bir Japon Nasıl Ölür’le Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şiir Ödülü’nü aldı. Hâlen Dergâh dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.

Kitapları: Arastanın Son Çırağı (Şiir), Naz Bitti (Şiir), Bir Japon Nasıl Ölür (Şiir), Sur Kenti Hikâyeleri (Hikâye), Ceviz Sandıklar ve Para Kasaları (Deneme), Kovulmuşların Evi (Deneme), Yenilgiden Dönerken (Deneme), Usta Konuşmak İstiyor (Deneme)

 

İzlemek için: https://www.youtube.com/embed/-w3UTihpkNQ