EKREM ERDEM: OSMANLI ARŞİVİ MİLLETLERARASI BİR ARŞİVDİR
Türk Arşivciler Derneğinin Hazine-i Evrak’ın 179. kuruluş yıl dönümü ve 20. Arşivcilik Günü kapsamında düzenlediği “Savaşta ve Barışta Arşivler” temalı etkinlikte, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, “Millî Hafızamız ve Arşivlerimiz” başlıklı bir konuşma yaptı.
ARŞİVCİLİK BİR OSMANLI GELENEĞİDİR
Konuşmasında arşivlerin, “Bir devletin, milletin, şehrin veya kişinin geçmişine ait belgeler topluluğu” olarak tanımlandığına dikkat çeken Genel Başkan Ekrem Erdem, devlet ve milletlerin arşivlerini mutlaka koruması ve nesilden nesile aktarması gerektiğini belirtti. Osmanlı Devleti’nin kayıt tutma ve arşiv oluşturma hususunda güçlü bir geleneğe sahip olduğuna işaret eden Genel Başkan Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:
“Osmanlı Devleti’nde yazışmalar ve alınan kararlar, defterlere kaydedilmiş ve bürokrasinin her kademesine ait işlem görmüş evrak ve evrak müsveddeleri ile birlikte torbalanmış, bu torbalar, üzerinde ait olduğu dairenin ve yılın yazıldığı sandıklarda muhafaza edilmiştir. Arşivi, bir milletin tarih ve kültür hazinesi olarak gören ecdadımız, arşiv teşkilatına ‘Hazine-i Evrak’ adını vermiş ve önemine binaen, bir dönem Hazine-i Evrak Nezareti adıyla bakanlık statüsü de elde etmiştir. Arşiv ve arşivciliğin önemini erken dönemde fark eden Osmanlılar, bugünkü anlamda ilk arşivi 1785 yılında bugün İstanbul Valiliğinin bulunduğu bölüm içerisinde Babıâli Arşivi olarak kurarken, Avrupa’da arşiv ve arşivcilikle ilgili çalışmalar 19. yüzyıl ortalarında başlamıştır. Ülkemizde, modern arşivciliğin temelleri, Fransa ve İngiltere’de başlanmasının hemen akabinde Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın 9/11/1846 tarihli iradesi ile atılmıştır. 6 asırdan fazla geniş bir coğrafyada hükümran olan şanlı ecdadımız, kültür, sanat, edebiyat ve tarih hazinesi bir arşivi bizlere miras olarak bırakmıştır.”
BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜNÜN BÜTÜN KAYNAKLARINA SAHİBİZ
Bugün, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı bünyesinde yer alan Osmanlı Arşivi’nin, dünya arşivleri arasında oldukça itibarlı ve önemli bir yere sahip olduğunu belirten Genel Başkan Ekrem Erdem, arşivlerimizde yalnız Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Osmanlı Devleti’nin irtibat hâlinde bulunduğu Balkanlar, Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin tarihine ait bilgi ve belgelerin bulunması sebebiyle bu itibarı kazandığını ifade etti. Bugün insanlığının muhtaç olduğu hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü kaynaklarının bizim arşivlerimizde bulunduğunun altını çizen Genel Başkan Erdem, şunları söyledi:
“Ünlü tarihçimiz Halil İnalcık’ın ifade ettiği gibi ‘Osmanlı Arşivi olmadan bu devletlerin tarihi yazılamaz.’ Bundan dolayı Osmanlı Arşivi yalnız millî arşiv değil, milletlerarası bir arşiv niteliğindedir. 1980’den sonra özellikle de Ermeni, Musul-Kerkük ve Kıbrıs meseleleri arşivin keşfedilmesine ve öneminin anlaşılmasına vesile olmuştur. Ermeni meselesi hakkında en büyük kozumuz, Devlet Arşivleri bünyesinde bulunan Osmanlı dönemi belgeleridir. Bu belgeler, Türk tezinin haklılığını açıkça ortaya koymakta ve tarihimize yönelik suçlamaların geçersizliğini kanıtlamaktadır. Osmanlı arşiv belgeleri, çeşitli milletlerarası ve şahıs hukuku davalarında da hukuki geçerliliğe sahiptir. Nitekim 2005’te Yunanistan’da; Kilise ile devlet arasında ihtilaf konusu olan bir arazi ile ilgili davayı, mahkemeye sunduğu Osmanlı belgeleri sayesinde, Kilise kazanmıştır. Barışın ve kardeşliğin hâkim olacağı bir dünya için Osmanlı arşivlerini korumak, tanıtmak ve insanlığın hizmetine sunmak, insanlığa karşı en başta gelen görevimizdir.”