SEZAİ KARAKOÇ'UN ŞİİR VE MEDENİYET ANLAYIŞI KONUŞULDU
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan şair mütefekkir Sezai Karakoç için özel bir program düzenledi. Dil ve Edebiyat dergisi genel yayın yönetmeni Üzeyir İlbak ile derginin yayın yönetmeni şair yazar Zafer Acar, “Şiir ve Medeniyet: Sezai Karakoç” başlıklı programda, Karakoç’un şiir ve fikir anlayışının yeni bir bakışla değerlendirilmesi üzerinde durdu.
SÜRGÜN DEĞİL VAZİFE ERİ
Sezai Karakoç’un vefatının ardından kendi şiirinden mülhem “sürgün”ünü tamamladığı yaklaşımının Karakoç’un hayatla olan ilişkisi ve fikir yazıları incelendiğinde gerçekçi olmadığını vurgulayan Üzeyir İlbak, “Edebiyat Yazıları kitaplarında da dile getirdiği üzere şaire ve şair olmaya yüklediği anlam, peygamberî bir vazifeyi üstlenmiş olduğu şeklindedir. Bu sebeple Sezai Bey’in bir sürgünü yaşamasından daha ziyade görevlendirmeyle geldiği bilinciyle yaşamış bir şair ve mütefekkir olduğunu söyleyebilirim” dedi. Sıkça yapılan Necip Fazıl ve Nazım Hikmet karşılaştırmasının ise yerini artık Sezai Karakoç ve Necip Fazıl karşılaştırmasına bırakması gerektiğini söyleyen İlbak, Karakoç’un Necip Fazıl’a göre daha modern şiirler kaleme almış bir şair olduğunu ve bu karşılaştırmanın sonucunda daha verimli ve kayda değer bulgulara erişilebileceğini belirtti.
MASAL ŞİİRİ ÖNEMLİ
Sezai Karakoç’la hatıralarını anlatan ve konuşmasında tanıklık ettiği önemli anekdotlara yer veren Zafer Acar, Karakoç’un bilhassa “Masal” şiirine ve edebiyatımıza kazandırdığı yeniliğe değindi. Karakoç’un bu şiirini, masalın geleneğimizin en önemli metinlerinden olmasından ötürü “geleneğe yaslanan modern şiir” olarak tanımlayan Acar, şiirden örnekler vererek tahliller yaptı.