FARABÎ (ö. 950)
14/12/2024"İnsan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve anlatmak zorundadır."
İlim insanı ve İslam düşünürü Farabî'yi vefatının sene-i devriyesinde rahmet ve saygıyla anıyoruz.
FARABÎ (ö. 950)
Türkistan’ın Fârâb şehri yakınlarındaki Vesiç’te yaklaşık 258 (871-72) yılında doğduğu sanılmaktadır. İyi bir tahsil görmüştür. Tahsilini tamamladıktan sonra bir süre kadılık yaptığı, fakat ilim ve kültürün tadına varınca mesleğini terk ederek kendisini ilme vermiş, bilinmeyen bir tarihte memleketinden ayrılarak hayatı boyunca devam edecek olan bir seyahate başlamıştır. Akademik seyahat esnasında önce Buhara, Semerkant, Merv ve Belh gibi kendi bölgesinin veya İran’ın önemli ilim ve kültür merkezlerini ziyaret ettiği, daha sonra Bağdat’a vardığı tahmin edilmektedir. Bağdat’a gittiğinde kırk yaşını geçmiş bulunuyordu. Bağdat’ta, Nestûrî bir hıristiyan olan mütercim ve şârih Ebû Bişr Mettâ b. Yûnus’tan mantık okudu. Mantık ve felsefe alanında kendisinden büyük ölçüde istifade ettiği kişi Harranlı Yuhannâ b. Haylân olmuştur. Yirmi yıl kadar Bağdat’ta oturan ve eserlerinin çoğunu burada kaleme alan filozof, bu şehirde meydana gelen karışıklıklar sebebiyle 330’da (941) veya bir yıl sonra Dımaşk’a gitti. İlerlemiş yaşına rağmen 337’de (948) Mısır’a kısa bir seyahat yaptıktan sonra Dımaşk’a döndü ve Receb 339’da (Aralık 950) seksen yaşlarında orada öldü. Cenazesine önde gelen on beş (İbn Hallikân’a göre dört) devlet büyüğüyle birlikte Emîr Seyfüddevle katıldı ve na‘şı Bâbüssagīr denilen semtin dışında toprağa verildi. Kısa boylu, köse sakallı, zayıf nahif bir bünyeye sahip olup yaşadığı sürece giydiği Orta Asya Türk kıyafetini hiç değiştirmemiştir. Maddî servete değer vermeyen, şöhret ve gösterişten nefret eden, ruh ve ahlâk temizliğini her şeyin üstünde tutan bir zâhid idi. İlim ve sanat adamlarına büyük değer vermesiyle tanınan Seyfüddevle filozofa ikram ve ihsanda bulunmak istemişse de Fârâbî günlük ihtiyacını karşılayacak 4 dirhem gümüş paradan başkasını kabul etmemiştir. Genellikle münzevi bir hayat yaşamayı seven Fârâbî hiç evlenmemiş ve mal mülk edinmemiştir.
Eserleri: el-Medînetü’l-fâżıla, es-Siyâsetü’l-medeniyye, Kitâbü’l-Mille, İḥṣâʾü’l-ʿulûm, Taḥṣîlü’s-saʿâde, et-Tenbîh ʿalâ sebîli’s-saʿâde, Fuṣûlü’l-medenî, el-Cemʿ beyne reʾyeyi’l-ḥakîmeyn, el-İbâne ʿan ġarażi Arisṭoṭâlîs fî Kitâbi Mâ Baʿde’ṭ-ṭabîʿa. Fârâbî, Meʿâni’l-ʿaḳl, Risâle fîmâ yenbaġī en yüḳaddem ḳable teʿallümi’l-felsefe, ʿUyûnü’l-mesâʾil, Fuṣûṣü’l-ḥikem, el-Mesâʾilü’l-felsefiyye ve’l-ecvibetü ʿanhâ, en-Nüket fîmâ yeṣıḥḥu ve mâ lâ yeṣıḥḥu min aḥkâmi’n-nücûm, et-Taʿlîḳāt, ed-Deʿâva’l-ḳalbiyye, Risâletü Zînûni’l-kebîr, İs̱bâtü’l-müfâraḳāt, Felsefetü Arisṭoṭâlîs, Felsefetü Eflâṭûn, Telḫîṣu Nevâmîsi Eflâṭûn, Kitâbü’l-Ḥurûf, Risâle fi’l-ḫalâʾ, Vücûbü ṣınâʿati’l-kimyâʾ, el-Elfâẓü’l-müstaʿmele fi’l-manṭıḳ, et-Tavṭıʾe, el-Fuṣûlü’-ḫamse, Îsâġūcî, Kitâbü’l-Maḳūlât, Kitâbü’l-ʿİbâre, Kitâbü’l-Ḳıyâs, Kitâbü’l-Ḳıyâsi’ṣ-ṣaġīr, Kitâbü’t-Taḥlîl, Kitâbü’l-Emkineti’l-muġlaṭa, Kitâbü’l-Cedel, Kitâbü’l-Burhân, Kitâbü Şerâʾiṭi’l-yaḳīn, Kitâbü’l-Ḫaṭâbe, Risâle fî ḳavânîni’ş-şiʿr, Şerḥ li-Kitâbi Arisṭoṭâlîs fi’l-ʿİbâre, el-Vâḥid ve’l-vaḥde, el-Mûsîḳa’l-kebîr.
Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi