TÜRKİYE DİL VE EDEBİYAT DERNEĞİ, EKREM ERDEM BAŞKANLIĞINDAKİ YENİ YÖNETİMİNİ SEÇTİ
04/07/2021Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin (TDED) 5. Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. Genel Başkan Ekrem Erdem’in dil hassasiyetini vurguladığı kurul, yeni yönetimde dil üzerine çalışmalarını genişleterek sürdüreceklerini kaydetti.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, 13. yılında dil alanındaki faaliyetleriyle, yayınlarıyla ve şubeleriyle yürüyüşünü sürdürürken 5. Olağan Genel Kurul neticesinde yeni yönetimi belirledi. Derneğin Genel Merkez bahçesinde gerçekleşen Kurul’a Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, Eyüpsultan İlçe Belediye Başkanı Deniz Köken, Sancaktepe İlçe Belediye Başkanı Av. Şeyma Döğücü, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz katılarak birer konuşma yaptı.
DİLİMİZ MİLLÎ KİMLİĞİMİZDİR
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı Ekrem Erdem, konuşmasında koronadan dolayı Rahmeti Rahman’a kavuşan kuruculardan Burhan Kuzu’ya, Yönetim Kurulu üyesi Sabri Kaya’ya ve Yüksek İstişare kurulu üyesi Hüseyin Emin Öztürk’e rahmet dileklerini iletti. Derneğin başından bu yana yürüttüğü faaliyetlerden, ilkelerinden, dil merkezli yayınlarından, eğitim ve kültür çalışmalarından detaylarıyla söz eden Erdem, şunları söyledi:
“Dün olduğu gibi bugün de Millî birlik ve beraberliğimize göz dikenler; geçmişimizle ve kültürümüzle bağımızı kopartmak için dilimize var güçleriyle saldırmaya devam ediyorlar. Dilimizi tahrif ederek, kuşaklar arasındaki iletişimi yok etmek ve birbirini anlamayan nesiller yaratmak istiyorlar. Günümüzde tahrifat kurumsallaştırıldı. Dil tahrifatını içselleştirdik, tahrifatın gönüllü elamanları haline geldik. Milletçe yabancı kelimesiz bir tek cümle kuramıyoruz. Daha kötüsü son yıllarda teknolojideki hızlı gelişmeler, yabancı dille eğitim, yabancı dil öğretimindeki özensizlikten beslenen yabancı dil hayranlığının neticesi olarak bugün yarı Türkçe, yarı İngilizce bir dil üretildi. Maalesef İngilizce- Türkçe karışımı uydurma cümlelerle konuşan bir nesil geliyor. Dilimizin karşı karşıya kaldığı sorunları yalnız bir dil sorunu olarak görmemek gerekir. Burada asıl kaybolmakla karşı karşıya olan dilimiz değil, milli kimliğimizdir. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, ‘Dilimiz, Kimliğimizdir’ şiarıyla, 22 Mayıs 2008’de kuruldu. 13 yılı geride bırakan derneğimiz amaçları doğrultusunda bugüne kadar birçok güzel faaliyete imza attı. Dili, millî bir mesele olarak ele alan derneğimiz, bugün yurt genelinde 19 şubesi ile faaliyetlerini yürütmektedir.”
TÜRKÇE SAVAŞI KAZANACAKTIR
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, hayatımızı kuşatan her unsurun zihniyetle ilişkili olduğunu vurgulayarak dilin de bu zihniyetin tecessüm eden, görünen ve görünmeyen merkezini teşkil ettiğini belirtti. Dilimizi korumakla ilgili mücadelenin aslında bir zihniyet mücadelesi olduğunu ifade eden Yılmaz, “Kendi dilimizin merkezinde yaşıyorken kendi dilimizin kelimelerini arıyoruz. Hiçbir savaş kahramanı, eri, komutanı, sahibi olduğu sürece kaybedilmez. Türkçe de bu savaşı mutlaka kazanacaktır. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’ni kuruluşundan itibaren takip ediyorum. Derneğin bitmez bir enerji ve iradeyle, kimse olmasa bile ben varım diyen bir anlayışla devam eden mücadelesinde başarılar diliyorum” dedi.
YENİ NESİLLERLE DİL KONUSUNDA ORTAK NOKTADA BULUŞMAK
Eyüpsultan İlçe Belediye Başkanı Deniz Köken, var olan Türkçe kelimelerin yerine yabancı kelime arayışının temelinde anlaşılmazlık isteği olduğunu dile getirerek yeni nesille dil konusunda orta noktada uzlaşmanın mümkün olabileceğini belirtti. Yeni neslin okuma konusunda hassasiyetleri olduğunu vurgulayan Köken, bu konuda onları doğru şekilde yönlendirmenin önemine işaretti. “Yabancı dillere karşı kompleksimizi aştığımızda kendi kimliğimizi bulacağız” diyen Köken, kendi diline karşı önyargılı olanların dilde bozulmanın önünü açtığına dikkat çekti.
ÇOCUKLARDA DİL HASSASİYETİ OLUŞTURMALIYIZ
Sancaktepe İlçe Belediye Başkanı Av. Şeyma Döğücü, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin önemli ve çok geç kalınmış dil meselesi için kurulmasıyla önemli bir eksiği giderdiğini belirterek gençlerle birlikte yapılan bu faaliyetlerin geleceğe taşınacağına inandığını kaydetti. Hayatın koşuşturmacasında zaman zaman atlanılan, vakit ayırılmayan, ancak ihmale gelmesi halinde pişmanlık uyandıran dil meselesine eğilmenin önemini vurgulayan Döğücü, “Bizim ilk sınıflardan itibaren dil konusundaki hassasiyetlerimizi çocuklarımıza öğretmemiz lazım” diyen Döğücü, hikâyesi, tarihi olmayan milletlerin geçeceğinin de olamayacağına dikkat çekti.
‘MİLLETİM ADINA TEŞEKKÜR EDERİM’
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, dil, din, tarih ve musikinin toplumları millet yapan unsurlar olduğuna işaret ederek bu unsurların yokluğu toplumları kadavraya dönüştürdüğünü belirtti. “Bu dört unsurun bozulması aynı zamanda yeni savaş biçimi. Bu savunmanın bir tarafını omuzlamış olan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’ne, Ekrem Bey ve heyetine milletim adına, insanlık ve tarih adına, din ve bilim adına teşekkür ediyorum” diyen Güllüce, günümüzde insanların özgüvenindeki azlık ve çokluk sorununa dikkat çeken genel sorunların temelini oluşturduğunu ve narsisist kişilikleri besleyen popüler kültür unsurlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Kadim bir dilimiz olduğunu ve bu dile sahip çıkma noktasında gerilediğimizi, çocuklarımızı yabancı okullarda okutmak konusunda abartılı bir çaba içinde olunduğunu ifade eden Güllüce, bu konuda mücadele veren derneğin çalışmalarını takdirle karşıladığını ifade etti.
DİL OLMADAN MİLLET OLMAZ
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, TDED Genel Başkanı Ekrem Erdem’in örneklik teşkil ettiğini ifade ederek dil konusunda uyandırma çabalarının toplum varlığını koruma adına önemli olduğunu belirtti. “Dil olmadan devlet, toplum olmaz” diyen Nebati, sosyal medya aracılığıyla pompalanan olumsuzluklardan arınarak dili kötümserlik ve karamsarlık adına değil, iyimserlik ve hayır için kullanmanın önemine değindi. Dili kuvvetli kullanmanın önemine işaret eden Nebati, “Dilimizi gerçek hâliyle kullanmaktan imtina ediyoruz. Cümlelerimizi basitleştiriyoruz. Yabancı kelimelere ilk defa bulunmuş karşılıklarmış gibi bakılıyor. Sözlüğü karıştırmak ve Osmanlı Türkçesi’nden bugüne tevarüs eden kelimeleri keşfetmek varken basit, anlamı sığ, meramı ifade edemeyen kelimelerle Türkçeyi perişan ediyoruz. Yabancı kavram ve terimleri kullanırken kendimizi daha özel hissediyoruz. Türkçeyi layıkıyla kullanmak ayrıcalığımız olsun. Ekrem Erdem’in müdahale noktasında bizlere yaptığı hatırlatmaları kampanyaya dönüştürmemiz lazım” dedi.
TDED 5. Olağan Genel Kurul Divanı Yusuf Tülün’ün başkanlığında gerçekleşti ve yeni yönetim şu şekilde belirlendi:
Genel Başkan: Ekrem ERDEM
Asıl Yönetim Kurulu: Seyfullah ŞAHBAZ, Kamil ÇAKIR, Üzeyir İLBAK, Ömer BERKLİ, Zekeriya KAAN, Dr. Orhan ALBAYRAK, Namık AYHAN, Feridun TEKBIYIK, Habibe İSKENDER DELİBAŞ, Ali ERDEM, Seyfettin DİLAVER, Elif TOKKAL, Gökhan TÜRKOĞLU, Niyazi GEDİK, Metin KORKMAZ, Faysal ATMACA, İlhan KURT, Fatma ATICI, Fatma SOYLU, Ahmet Nasuhi BAYRAKÇI, Şeyda EROĞLU, Ahmet Yavuz UŞAKLIOĞLU, Ali BEKGÖZ, Doç. Dr. Mehmet SAMSAKCI
Yedek Yönetim Kurulu: Ramazan TOPDEMİR, Ekrem SIRMA, Aydın BARAN, Umut ÖZTÜRK, Önder PİYADE, Raşit ULAŞ, Sami ULU, Karabey YÜKSEL, Mehtap ŞENKAYA, Hacer AKTÜRK, Feyza Hilal SELVİ, Şule KÖKLÜ, Adnan KAYA, Hikmet TEKİROĞLU, Ahmet KAYA, Ali Samet ÇALIK, Sertaç GÜLDEMİR, Atilla KIRALİ, Fikret BALABAN, Ömer E. YILDIZ, Selim EFE, Ali KARACA, Ragıp GÜLTEKİN, Kadir Cemil ASLAN, Ali Can BARIK
Asıl Denetim Kurulu: Fatih TUNA, Salih GÜZEL, Nevzat GÜRLER
Yedek Denetim Kurulu: Sait MERT, Metin DEMİR, Seyhan BAYIR
Asıl Disiplin Kurulu: Nevzat ER, Ali GÜNER, Hikmet SUNER
Yedek Disiplin Kurulu: Mehmet KAYACIOĞLU, Ahmet ŞENER, Nail UYSAL,
Yüksek İstişare Kurulu: Abdullah Yasin ŞAHİN, Ahmet Cevat ACAR, Ahmet Mısbah DEMİRCAN, Prof. Dr. Ali Şükrü ÇORUK, Atilla KOÇ, Aykut Nasip KELEBEK, Deniz KÖKEN, Doç.Dr. Ahmet KOÇAK, Dr. İsmet UÇMA, Halide İNCEKARA, Hasan SUVER, Hüseyin ÖZTÜRK, İbrahim GÜLTEKİN, Metin ÖZDEMİR, Murat AYDIN, Ömer ARISOY, Prof. Dr. Hacı DURAN, Prof. Dr. Hayati DEVELİ, Prof. Dr. Mustafa BALCI, Prof. Dr. Nurullah GENÇ, Prof. Dr. Ömer TORLAK, Prof. Dr. Süleyman KIZILTOPRAK, Yunus Emre ÖZSARAY, Yusuf TÜLÜN, Zafer ACAR