Dil ve Edebiyat (26. Sayı)
Dergi Ücretsizdir
Sevgili Dostlarımız,
İzzetin kadri bilinmezdi rezalet olmasa
Minberin kadri bilinmezdi hitabet olmasa
Yapışıp bir dâlle hâkim beklemezdi mahkeme
Arz eder ahvalini ehl-i şikâyet olmasa
İp gerip üstünde cambaz oynamazdı can için
O oyun cambaza esbâb-ı ticaret olmasa
Bir velî Seyrani’ye göstermez idi keşfini
Anlayıp kenz-i kanaatte kerâmet olmasa
Seyranî
Bazı sevgiler, uğruna ölümü göze alacak kadar güçlü olabilir. Şairin ifadesinde
yer bulan vatan sevgisinin gerçeği aslında şudur; “Vatan için ölmek de
var fakat borcun yaşamaktır...” Konuşmalarımızda sevgi ölçümüzün en yüksek
seviyesini çoğu kez ölebilmekle ifade ediyoruz. “Allah canımı alsın ki” diye başlıyor
cümleler, yani diyoruz ki “Sevgime inanmıyorsan öleyim.” İnsanoğlunda
şeref denilen en kutsal duyguyu meydana getiren kavramlardan biri de sevgidir.
Başkalarının acısına ortak olamayan, bu histen yoksun kimseleri cemiyetimiz
kendi içinde dışlamaktadır. Küçük çıkarlar uğruna başkalarını feda edenleri,
dostlarını terk edenler günün birinde yalnız kalmaya mahkûmdur. Ünlü
bir filozofun deyimiyle “Dost, tatmin edilmiş ihtiyaç demektir; o, sizin sevgi
ektiğiniz, şükran biçtiğiniz tarladır. O sizin yemek sofranızdır, ocak başınızdır.”
Dostlar arasında bütün düşünceler, arzular, ümitler, sözler paylaşılır ve
bunların sevinci, coşkusu yaşanır. İyilikleri paylaşmanın yanında kötülüklere
karşı mücadeleyi de birlikte yapmalıdır dostlar… Yoksa vakit öldürmek için
aranan kişi dost değildir.
İyi olanı paylaşmak, verme duygusunun bir tezahürüdür. Ellerinde verecek
bir şeyi olmayan insanlar bunun hazzını duyamazlar. Yoksulluk insanın verme
duygusunu elinden aldığı için acı vericidir. Bununla beraber insanlar, yalnız
maddi değil sözlerini, sevgilerini vererek de mutlu olurlar, mesut olurlar. Kişi
kendinden verir, yaşamından, sevincinden, anlayışından, bilgisinden, şarkısından,
nüktesinden, ruhundan dışa tezahür eden her türlü iyi ve olgun niteliğinden
verir. Bu duygu insanın karşısındakini de vermeye sevk eder. Böylece
iki insan ortak bir şey yapmanın sevincini bölüşürler. İnsan olmanın erdemine
ulaşırlar.
Öğretmenin en güzel sevgi aracı öğrencisine bilgiyi vermektir, onun için
yıllardır ifadelerde yer alır Hz. Ali’nin sözü; “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum…”
Köle olmak için değil ama esaretten kurtulmak için öğretmenlerin
bilgilerini kıskanmadan vermeleri, sevgilerini bu şekilde paylaşmaları kadar
onurlu bir duygu yoktur.
Mevlânâ diyor ki; “Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak.
Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.”
Türk diline sevdalı tüm dostlarımızı, gülen yüzümüz güzel Türkçemizle bu
sayfalardan selamlıyorum.
Mehmet Kamil Berse
Editör