DİL BAYRAMI’NDA DİL SORUNLARIMIZI KONUŞALIM
26/09/2020Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, 26 Eylül Dil Bayramı’nın dil meselelerini gündeme getirmek adına bir imkân olduğunu vurgulayarak, “Dil Bayramı gündeminden faydalanılmalı, toplum genelinde bir dil iklimi oluşturulmalı ve ilgili sorunların çözümü aranmalıdır” dedi.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, bu yıl 88’incisi kutlanan Dil Bayramı’nın Türkçenin önemini vurgulamak ve dilin gelişmesine katkı sunmak adına bir imkân olduğunu kaydetti. Bu sayede dil hassasiyetinin gündeme gelebileceğini, teknolojinin getirdiği yabancı dil hâkimiyetiyle diline günden güne yabancılaşan çocukların ve gençlerin Türkçenin hakiki kelimeleriyle ünsiyetinin artırılabileceğini ifade etti.
KELİMELERİMİZ TÜRKÇELEŞMELİ
Dil Bayramı’nın Türkçenin bugünkü durumu ve yeni nesillerin dil ile olan sağlıklı ilişkisi üzerine yeni fikir ve çözümlere vasıta olabileceğini belirten Ekrem Edem, “Türkçemiz, gelecek nesillere nasıl aktarılacak, sorusu üzerine düşünmek, öngörülen sorunlar üzerine gelecek adına çözümler üretmek gerekiyor. Son yüzyılda yaşadığımız Türkçe birikimi üzerindeki olumsuz yaptırımlar ve kelime kayıplarıyla ilgili genç nesillerinin bilinçlendirilmesi elzemdir. Dil sorunumuz sadece gençlerin ve çocukların kelime haznesi ve onların Türkçeyle arasını açan teknolojik araçlarla sınırlı değildir. Kurum ve kuruluşların, basın ve yayın organlarının kullandığı kelimelerin Türkçeleşmesi üzerine etkin çalışmalar yürütülmesi, tabelaların Türkçeleşmesi, dil hassasiyetinin toplumun her kesiminde aynı özenle var edilmesine yönelik temel yapılandırmalar oluşturulması ve yürütülen çalışmalara destek verilmesi son derece önemlidir. Dil Bayramı, dil meselelerimizi masaya yatırmaya imkân verebilecek ve üzerine konuşulup tartışılmasını sağlayabilecek bir imkân olarak görülmelidir” dedi.
Dilin millet fertleri arasındaki anlaşmayı sağlayan, millî birliğin esasını ve özünü teşkil eden bir araç olduğunu hatırlatan Ekrem Erdem, şunları söyledi:
“Dil birliğini sağlayamamış bir topluluğun millet kimliği kazanması imkânsızdır. Millet olmak, bir dile sahip olmakla mümkündür. Millî varlıklarımızı ve değerlerimizi ancak kendi dilimizle muhafaza edebiliriz. Duygu düşüncede ortak akım dil ile sağlanabilir. İnsanların birbirine bağlanmasını ve bir olmasını sağlayan en büyük güç dildir. Dil Bayramı’nın sahip olduğumuz zengin Türkçenin farkına varan ve kıymetini anlayan nesillerin yetişmesi için gereken uyanışa vesile olmasını diliyorum.”