ORHAN ŞAİK GÖKYAY

ORHAN ŞAİK GÖKYAY

02/12/2023

Bu vatan toprağın kara bağrında

Sıradağlar gibi duranlarındır,

Bir tarih boyunca onun uğrunda

Kendini tarihe verenlerindir.

 

Dil, tarih ve edebiyat araştırmacısı, şair Orhan Şaik Gökyay’ı, vefatının sene-i devriyesinde rahmet ve saygıyla yâd ediyoruz.

 

ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902-1994)

16 Temmuz 1902 tarihinde babasının öğretmenlik yaptığı İnebolu’da doğdu. Babası, 1876’da ailesiyle birlikte Filibe’nin Çırpan ilçesine bağlı Uysal köyünden Türkiye’ye göç eden Mehmed Cevdet Efendi, annesi Şefika Hanım’dır. Ailenin beş çocuğundan biridir. Gökyay’ın, ilk öğrenimini gördüğü Kastamonu’da çocukluğu kendi tabiriyle “bir inanç ve şiir dünyasında” geçmiştir. Babasının devam ettiği Şeyh Merdan Efendi Tekkesi’nin onun dinî eğitiminde önemli bir yeri vardır. Kastamonu’da başladığı orta öğrenimini ağabeyinin öğretmen olarak bulunduğu Aydın’da sürdürdü. Daha sonra döndüğü Kastamonu’da idâdînin dokuzuncu sınıfında iken ailesinin maddî sıkıntıya düşmesi üzerine öğrenimine ara vererek bir süre Kastamonu’da özel idarede kâtip olarak çalıştı. Onun halk diline ve edebiyatına ilgisi, halk gelenek ve görenekleriyle içli dışlı yaşadığı bu yıllarda uyanmaya başladı. Edebiyat hocası İsmail Habip’in (Sevük) teşvikiyle yazdığı ilk şiirleri bu şehirde çıkmakta olan Açıksöz gazetesinde yayımlandı (1922). Ardından öğrenimini sürdürmek için Ankara’ya gitti. Son sınıfına kaydolduğu Ankara Dârülmuallimîni’nden Temmuz 1922’de mezun oldu. Aynı yıl Giresun’un Piraziz nahiyesinde öğretmenliğe başladı. Bir yıl Samsun’da öğretmenlik yaptıktan sonra Balıkesir’e tayin edildi. Balıkesir’de bulunduğu yıllarda (1924-1926) Çağlayan adıyla bir edebiyat dergisi çıkardı (20 Teşrînievvel 1341 / 20 Ekim 1925). Mayıs 1926’ya kadar on beş sayı yayımlanan bu dergide şiirleri ve Gönül Kızı takma adıyla “Aya Mektuplar” başlığı altında yazıları çıktı. Dergide ayrıca Mehmed Âkif (Ersoy), Tokadîzâde Şekib ve Hasan Basri (Çantay) gibi tanınmış kişilerin yazılarına yer verdi. Bu arada kısa süreli olarak askerlik hizmetini yaptı. Ardından lise diploması alabilmek için son sınıfına kabul edildiği Kastamonu Lisesi’ni 1927 yılında bitirdikten sonra İstanbul’a giderek Dârülfünun Edebiyat Fakültesi’ne kaydoldu. Aynı zamanda Yüksek Muallim Mektebi imtihanını da kazanması, ailesine yük olmadan üniversite öğrenimini sürdürmesini sağladı. Hocalarından özellikle M. Fuad Köprülü’den etkilendi ve onun teşvikiyle Almanca’sını ilerletti. Bu yıllarda Köprülü’nün tavsiyesiyle kendilerine Türkçe dersi verdiği Theodor Menzel, Franz Taeschner, Paul Wittek ve Herbert Duda gibi Türkologlarla münasebetlerini daha sonra da devam ettirdi. Edebiyat Fakültesi’ni bitirince (1930) Kastamonu Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak tayin edildi. Daha sonra sırasıyla Malatya Orta Mektebi’nde (1931-1933), Edirne Kız ve Erkek muallim mektepleriyle Edirne Lisesi’nde (1933-1934), Ankara Erkek Lisesi’nde (1934-1936), Eskişehir Lisesi’nde (1936-1937) ve Bursa Lisesi’nde (1937-1939) öğretmenlik yaptı. Edirne’de bulunduğu sırada kendisi gibi öğretmen olan Ferhunde Sarıoğlu ile evlendi. Âdeta adıyla özdeşleşen “Bu Vatan Kimin?” adlı şiirini Bursa’daki öğretmenliği sırasında yazdı. 1938’de, uzun süreden beri üzerinde çalıştığı Dede Korkut hikâyelerini yayımladı. Ertesi yıl, daha sonra Devlet Konservatuvarı haline getirilen (1941) Mûsiki Muallim Mektebi’ne öğretmen ve müdür olarak tayin edildi. Irkçılık-Turancılık davasında tutuklanıncaya kadar (1944) bu görevde kaldı. On bir ay sonra beraat edince tekrar öğretmenliğe döndü. Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği (1946-1951), İngiltere’de talebe müfettişliği (1951-1954) yaptı. Yurda dönünce İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü’ne edebiyat öğretmeni olarak tayin edildi (1954). 1959 yılında P. Wittek’in daveti üzerine Londra’ya gitti ve School of Oriental and African Studies’de Türk dili ve edebiyatı okutmanı olarak çalıştı. 1962’de tekrar Eğitim Enstitüsü’ndeki edebiyat öğretmenliğine döndü. 13 Temmuz 1967’de yaş haddinden emekliye ayrıldı. Bundan sonra da eğitim ve öğretim dünyasından kopmayan Orhan Şaik Gökyay, Eğitim Enstitüsü’nde ve ölümünden birkaç yıl öncesine kadar Marmara ve Mimar Sinan üniversitelerinde ders verdi. 2 Aralık 1994’te öldü ve ertesi gün Üsküdar Nakkaştepe Mezarlığı’na defnedildi.

Eserleri: 1. Dede Korkut (İstanbul 1938), Dedem Korkudun Kitabı (İstanbul 1973), Kâtip Çelebi’den Seçmeler (İstanbul 1968, 1982, 1988), Dûçent-nâme (İstanbul 1964), Destursuz Bağa Girenler (İstanbul 1982), Eski, Yeni ve Ötesi (İstanbul 1995), Ankara Devlet Konservatuvarı Tarihçesi (Ankara 1941), Bu Vatan Kimin (İstanbul 1994).

 

Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi

Galeri